Hollywood'un en büyük yıldızlarından biri olan Oscar ödüllü aktör Leonardo DiCaprio, kariyerinin henüz başlarında yaşadığı çarpıcı bir deneyimi paylaştı. Yakın zamanda katıldığı "New Heights" podcast'inde yaptığı açıklamada, 12-13 yaşlarındayken menajerinin kendisine 'Leonardo DiCaprio' isminin 'fazla etnik' olduğunu söyleyerek sahne adı olarak 'Lenny Williams'ı kullanmasını önerdiğini belirtti.
"Asla İşe Alınmayacaksın" Tehdidi ve Babasının Tepkisi
DiCaprio, menajerinin bu tavsiyeyi "Asla işe alınmayacaksın" gerekçesiyle yaptığını aktardı. Menajerler, genç oyuncunun ortanca isminden yola çıkarak 'Lenny Williams' adını uydurmuşlardı. Ancak bu teklif, genç Leonardo'nun babası tarafından kesin bir dille reddedildi. DiCaprio, yeni isminin yazılı olduğu vesikalık fotoğrafını babasına gösterdiğinde, babasının fotoğrafı yırtarak "Benim cesedimi çiğnemeden olmaz!" dediğini anlattı. Bu olay, DiCaprio'nun kendi kimliğini koruma konusundaki ilk önemli derslerinden biri oldu.
"Sonunda bir menajerim oldu. Dediler ki, 'İsmin çok etnik.' Ben de 'Ne demek istiyorsunuz? Leonardo DiCaprio bu?' dedim. Onlar da 'Hayır, çok etnik. Seni asla işe almayacaklar. Yeni adın Lenny Williams,' dediler."
Yalnızca DiCaprio Değil: Hollywood'da İsim Değişikliği Baskısı
DiCaprio'nun bu itirafı, Hollywood'da kültürel kimlikler üzerindeki baskının sadece münferit bir olay olmadığını gösteriyor. Kendisiyle aynı podcast'e katılan ve "One Battle After Another" adlı yeni filminde birlikte rol aldığı Benicio Del Toro da benzer bir deneyim yaşadığını paylaştı. Del Toro'ya da menajeri tarafından ismini 'Benny Del' olarak değiştirmesi tavsiye edilmişti. Bu durum, eğlence sektöründe 'piyasaya sürülebilir' olarak algılanan bir imaj yaratma çabasının, oyuncuların kökenlerini veya kültürel aidiyetlerini ne kadar göz ardı edebildiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Hollywood'un "Etnik" İsim Algısı: Kökenler ve Pazarlama
Hollywood'un altın çağlarından bu yana, stüdyolar ve menajerler, oyuncuların isimlerinin gişede veya televizyonda nasıl yankı bulacağı konusunda hassasiyet göstermiştir. "Etnik" olarak algılanan isimlerin, daha geniş bir kitleye ulaşmada engel teşkil edebileceği düşüncesi yaygındı. Bu yaklaşım, birçok yetenekli oyuncunun gerçek kimliklerini sahne arkasında bırakarak daha "Amerikan" veya "nötr" isimler edinmelerine yol açtı. Ancak günümüz dünyasında, çeşitliliğin ve otantikliğin değeri giderek daha fazla kabul görüyor. DiCaprio ve Del Toro gibi isimlerin bu tür deneyimleri paylaşması, sektördeki değişimin ne kadar yavaş ilerlediğini ve hala aşılması gereken önyargılar olduğunu gözler önüne seriyor.
Kültürel Kimliğin Gücü ve Değişen Bakış Açıları
DiCaprio ve Del Toro'nun hikayeleri, bir ismin sadece bir etiket olmadığını, aynı zamanda bir kişinin kültürel mirasının, ailesinin ve kimliğinin önemli bir parçası olduğunu vurguluyor. Babasının kararlı duruşu sayesinde Leonardo DiCaprio, kendi ismiyle dünya çapında bir ikon haline gelmeyi başardı. Bu durum, yeteneğin ve otantikliğin, piyasa beklentilerinin ötesinde bir güç taşıdığını kanıtlıyor. Günümüz Hollywood'u, daha kapsayıcı olmaya ve farklı kültürleri kucaklamaya yönelik adımlar atsa da, bu tür anılar, geçmişteki zorlukları ve sektörün kültürel kimliklere yaklaşımını anlamamız için değerli ipuçları sunuyor.
Leonardo DiCaprio ve Benicio Del Toro'nun başrollerini paylaştığı Paul Thomas Anderson'ın yeni gerilim filmi "One Battle After Another" 26 Eylül'de vizyona girecek. Thomas Pynchon'ın 1990 tarihli 'Vineland' romanından serbestçe uyarlanan ve R dereceli olan bu yapım, Leonardo DiCaprio'nun kızı Willa ile izole bir hayat süren eski devrimci Bob Ferguson'u canlandırdığı, eski bir düşmanın ortaya çıkışıyla ailesinin hayatının tehdit altına girmesini konu alıyor. Filmde ayrıca Sean Penn, Regina Hall ve Teyana Taylor gibi güçlü isimler de rol alıyor. Açılış haftasında 20 ila 25 milyon dolar arasında bir gişe geliri elde etmesi beklenen yapımın, 130 milyon doların üzerindeki yüksek bütçesi nedeniyle ticari başarı için dünya genelinde yaklaşık 300 milyon dolarlık bir hasılata ulaşması gerekiyor. Yönetmen Paul Thomas Anderson'ın en yüksek gişe hasılatına ulaşan filminin (2007 yapımı 'There Will Be Blood') dünya genelinde 76.4 milyon dolar kazandığı düşünüldüğünde, 'One Battle After Another' için çıta oldukça yüksekte duruyor. Ancak şimdiden Oscar söylentileriyle ve Rotten Tomatoes'ta yüzde 97 gibi neredeyse mükemmel bir eleştirel puanla dikkat çeken film, bu hedefe ulaşma potansiyeli taşıyor.
Kaynak: Bu haber, Variety.com'da yayınlanan "Leonardo DiCaprio’s Ex-Agent Said His Name Was ‘Too Ethnic’ and It Should Change to Lenny Williams: ‘They’re Never Going to Hire You’" başlıklı makaleden derlenmiştir.
