Japon sinemasının son dönemdeki en çarpıcı yapımlarından biri olan 'Kokuho' (Milli Hazine), izleyiciyi Kabuki tiyatrosunun görkemli ve bir o kadar da çetin dünyasına davet ediyor. Yönetmen Lee Sang-il imzalı bu üç saatlik epik eser, yalnızca bir sanatçının kariyer yolculuğunu değil, aynı zamanda sanat yapmanın kişisel bedelini ve geleneğin modern dünyadaki adaptasyon süreçlerini de ustaca ele alıyor. Japonya'da gişe rekorları kıran ve Oscar aday adayı olarak seçilen film, sinema eleştirmenlerinden tam not almayı başardı.
Kokuho: Bir "Milli Hazine" Ne Anlama Geliyor?
Filme adını veren 'Kokuho', Japon hükümetinin sanatta veya zanaatta en üst düzey ustalara verdiği bir unvan olan "ulusal hazine" anlamına geliyor. Bu unvan, filmin ana karakteri Kikuo'nun (yetişkinliğini Ryo Yoshizawa canlandırıyor) sadece bireysel bir yetenek olmanın ötesinde, Kabuki geleneğinin yaşayan bir mirası haline gelme çabasını sembolize ediyor. Lee Sang-il, bu filmle daha önceki 'Hula Girls' (2006) ve 'Unforgiven' (2013) gibi başarılı yapımlarının ardından çıtasını bir kez daha yükseltiyor.
Sanatın Gölgesinde Bir Yaşam: Kikuo'nun Hikayesi
Film, 1964'te Nagasaki'de yakuza lideri babasının ölümüne tanık olan 14 yaşındaki Kikuo'nun (çocukluğunu Ryusei Yokohama canlandırıyor) hikayesiyle başlıyor. Kikuo, Osaka'ya taşınarak şehrin en iyi Kabuki oyuncusu olarak kabul edilen Hanjiro'nun (Ken Watanabe) çırağı oluyor. Burada, Hanjiro'nun kendi oğlu Shunsuke (Ryusei Yokohama) ile ömür boyu sürecek hem bir dostluk hem de rekabet ilişkisi geliştiriyor. Shunsuke'nin Kabuki'ye olan tutkusunun aksine, Kikuo, kadın rollerini (onnagata) canlandırmada doğal bir yeteneğe ve yoğun bir tutkuya sahip olduğunu keşfediyor. Film, elli yılı aşkın bir süreyi kapsayarak Kikuo'nun yükselişini, içsel çatışmalarını ve Kabuki dünyasındaki yerini bulma mücadelesini gözler önüne seriyor.
"Sanat, yalnızca sahnedeki bir gösteri değil, aynı zamanda sahne arkasındaki tüm acılar, fedakarlıklar ve gizli rekabetlerin bir yansımasıdır."