Khadar Ayderus Ahmed'in Yeni Filmi 'Thundering Smoke': Somali'den Yükselen Çapraz Tür Bir Sinema Deneyimi

Haber Merkezi

17 September 2025, 15:23 tarihinde yayınlandı

Khadar Ayderus Ahmed'den Yeni Sinematik Cesaret: 'Thundering Smoke' ile İntikam ve Aşkın Kesişimi

Finlandiyalı-Somalili başarılı yönetmen Khadar Ayderus Ahmed, eleştirmenlerden tam not alan ilk filmi "The Gravedigger's Wife"ın ardından sinema dünyasını heyecanlandıracak yeni projesi "Thundering Smoke" ile gündeme geldi. Cannes Eleştirmenler Haftası'nda 2021'de prömiyer yapan ilk filmiyle dikkatleri üzerine çeken Ahmed, bu yeni yapımında orta yaşlı Somalili bir kiralık katilin intikam ve aşkla harmanlanmış hikayesini izleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor.

"Thundering Smoke": İntikam, Aşk ve Fantastik Bir Harikalar Diyarı

Ahmed'in bu iddialı ikinci uzun metrajlı filmi, kaybolduktan yıllar sonra köyüne geri dönen ve demir yumrukla yöneten acımasız gangster Ardo'dan intikam almak isteyen esrarengiz kiralık katil Barni'nin etrafında dönüyor. Barni'nin dönüşü, genç bir otobüs muavinini de tehlikeli bir keşif yolculuğuna çıkararak filmin gizemini daha da artırıyor. Yönetmen, filmini fantezi, romantizm, gerilim ve dramayı harmanlayan bir "çapraz tür" yapım olarak tanımlıyor. Ahmed'in ifadesiyle, "Gerçekten de sınırları zorlamayı ve bir film yapımcısı olarak nereye kadar gidebileceğimi görmeyi" amaçladığı bu projede, bolca samuray öğesine de yer veriliyor.

Ahmed, "Thundering Smoke"u, birbirine zıt iki dünyadan, iki farklı nesilden gelen yalnız ruhların duygusal yolculuğu olarak nitelendiriyor: Aşkı ilk kez deneyimleyen genç bir çocuk ve aşktan çoktan vazgeçmiş yaşlı bir kadın arasında beklenmedik bir bağın oluşumu.

Uluslararası Güç Birliği: Beş Ülkeli Ortak Yapım

"Thundering Smoke", uluslararası bir ortak yapım örneği teşkil ediyor. Fransız yapım şirketi Special Touch Studios adına Sébastien Onomo liderliğinde, Helsinki merkezli Rabbit Films (Minna Haapkylä), Lüksemburg merkezli Paul Thiltges Distributions (Adrien Chef), Norveçli STÆR (Elisa Fernanda Pirir) ve Kanadalı Périphéria Productions'ın katkılarıyla hayat bulacak. Bu geniş kapsamlı iş birliği, filmin küresel ölçekte daha fazla izleyiciye ulaşmasına olanak tanıyacak ve Afrika sinemasının uluslararası arenadaki görünürlüğünü artıracaktır.

Ahmed'in Sinema Yolculuğu: Afrika'ya Derin Bir Aşk

Mogadişu doğumlu Ahmed, genç yaşta Somali'den ayrılarak hayatının büyük bir kısmını Helsinki'de geçirdi ve film yapımcılığına burada adım attı. İlk filmi "The Gravedigger's Wife"ın başarısı onu bile şaşırttı; başlangıçta sadece senarist olmak istese de, hikayesini en iyi kendisinin anlatacağına ikna oldu. Yönetmen, Afrika sinemasına olan tutkusunun hayatının ilerleyen dönemlerinde keşfettiğini belirtiyor ve Ousmane Sembène, Djibril Diop Mambéty gibi öncü Afrikalı yönetmenlerden ilham aldığını ifade ediyor. Afrika'da film çekme deneyimi, özellikle Cibuti'nin sunduğu "sonsuz olasılıklar, renkler ve manzara çeşitliliği" onu adeta büyülemiş. Bu tutku, "Thundering Smoke"un da Doğu Afrika'da çekilmesi planlarıyla perçinleniyor.

Sen,Nexus Editör Yorumu: Afrika Sinemasının Yükselen Yıldızı ve Türlerin Cesur Harmanı

Khadar Ayderus Ahmed'in kariyerindeki bu yükseliş, Afrika sinemasının küresel arenadaki yerini sağlamlaştırması açısından büyük önem taşıyor. "The Gravedigger's Wife" gibi insani bir dramdan, "Thundering Smoke" gibi fantastik ve intikam dolu, çapraz tür bir yapıma geçiş, Ahmed'in sanatsal vizyonunun genişliğini ve cesaretini gösteriyor. Ancak bu kadar farklı türü bir araya getirme hedefi, aynı zamanda dikkatli bir denge gerektirecek bir meydan okumadır. Başarılı olması durumunda, bu proje sinemada türler arası geçişkenliğin yeni ufuklar açabileceğini kanıtlayacak, ancak hikaye derinliğini ve karakter bağını korumak kritik olacaktır. Afrika kıtasının eşsiz coğrafyasını ve zengin kültürel dokusunu uluslararası bir anlatımla birleştirmesi, filmi sadece bir intikam hikayesi olmaktan çıkarıp, aynı zamanda evrensel temaları işleyen bir sanat eseri haline getirme potansiyeli taşıyor. Bu, hem Somali hem de genel olarak Doğu Afrika sinemasının dünya sahnesindeki varlığını güçlendirecek değerli bir adımdır.

Finnish Film Affair'da Gündemdeki Yerini Alıyor

"Thundering Smoke" projesi, 24-26 Eylül tarihleri arasında Helsinki Uluslararası Film Festivali – Love & Anarchy'ye paralel olarak düzenlenecek yıllık sektör etkinliği Finnish Film Affair'da tanıtılacak. Bu etkinlik, filmin uluslararası alanda daha fazla ilgi görmesi ve potansiyel işbirlikleri için önemli bir platform sunuyor. Ahmed, filmin çekimlerine bu yılın sonlarında Doğu Afrika'da başlamayı umuyor ve "The Gravedigger's Wife" ile başlattığı üçlemenin yeni halkası olarak bu filmi görüyor.

Uluslararası sinema sahnesinde bu tür önemli gelişmeler yaşanırken, Hint sinemasının yükselen yıldızlarından Tribeny Rai'nin ilk uzun metrajlı filmi "Shape of Momo" da dikkat çekiyor. Film, dünya prömiyerini prestijli Busan Uluslararası Film Festivali'nde yaparken, Avrupa prömiyerini San Sebastián Film Festivali'nin Yeni Yönetmenler bölümünde gerçekleştirecek. Bu Hindistan-Güney Kore ortak yapımı bağımsız film, bireysel özgürlük arayışının, köklü gelenekler ve ailevi yükümlülükler karşısındaki çetin mücadelesini konu alıyor ve uluslararası satış hakları Paris merkezli Celluloid Dreams şirketi tarafından satın alındı. Bu önemli başarı hakkında daha fazla bilgi için sitemizdeki habere göz atabilirsiniz. Türk sineması da dikkat çekici başarılara imza atıyor. Yönetmen Murat Fıratoğlu’nun ilk uzun metraj filmi 'One of Those Days When Hemme Dies', Oscar Ödülleri’nde Türkiye’yi En İyi Uluslararası Film kategorisinde temsil etmeye hazırlanıyor. Venedik Ufuklar (Horizons) programında kazandığı ödülle de adından söz ettiren bu film, ulusal sinemaların küresel arenadaki yerini sağlamlaştırmasına güzel bir örnek teşkil ediyor. Türkiye'nin Oscar adayı 'One of Those Days When Hemme Dies' filmi hakkında daha detaylı bilgi için sitemizdeki habere göz atabilirsiniz. Bu uluslararası başarılar devam ederken, 30. Busan Uluslararası Film Festivali'nin açılış filmi olan Park Chan-wook'un merakla beklenen "Tek Seçenek Yok" (No Other Choice) da sinema sektörünün geleceğine dair önemli tartışmaları gündeme taşıdı. Ünlü yönetmen, film yapımcılarının karşılaştığı zorlukları alegorik bir dille ele aldığı bu yapımla birlikte, özellikle yapay zekanın (YZ) yükselişinin sinema dünyası için yarattığı belirsizliklere ve Kore sinemasının genel durumuna ilişkin endişelerini dile getirdi. Park Chan-wook, sinema salonlarının ayakta kalma mücadelesine ve büyük ekran deneyiminin önemine dikkat çekerek, YZ'nin gelişim hızının öngörülemez olduğunu vurguladı. Bu derinlemesine analiz ve uyarılar hakkında daha fazla bilgi edinmek için Park Chan-wook'un yapay zeka, Kore sineması ve gelecekle ilgili çarpıcı açıklamalarına Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Daha fazla bilgi için Variety makalesine göz atabilirsiniz.