Hollywood'un efsanevi isimlerinden Julia Roberts, son filmi “After the Hunt”un Los Angeles galasında yaptığı seçimle sadece moda dünyasının değil, tüm dünyanın dikkatini çekti. Oscar ödüllü aktris, gösterişli bir gece için yepyeni bir kıyafet seçmek yerine, tam üç yıl önce 'Cennete Bilet' (Ticket to Paradise) filminin galasında giydiği fuşya pembesi Greta Constantine imzalı elbiseyi yeniden giydi. Ancak bu 'tekrarlama' kararı, basit bir stil tercihi olmaktan çok daha derin bir anlam taşıyordu.
Geri Dönüşüm Değil, Farkındalık Mesajı
Kırmızı halıda Variety'ye konuşan Roberts, bu tercihin sebebini açıkça dile getirdi: Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması. Roberts, elbiseyi giyerek en iyi arkadaşı olan meme kanseri atlatmış birine destek olmak istediğini belirtti. Hollywood yıldızlarının nadiren uyguladığı bu sürdürülebilir ve anlamlı moda tercihi, Roberts'ın sadece bir moda ikonu değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk sahibi bir figür olduğunu bir kez daha kanıtladı.
“Bu, tam üç yıl önce ‘Cennete Bilet’ galasında giydiğim elbiseyle aynı. Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı olduğu için, bu elbiseyi en iyi arkadaşım olan ve kanseri yenen bir kadının onuruna giyiyorum.”
Son yıllarda lüks moda sektöründe 'yeniden giyme' trendi giderek önem kazanıyor. Julia Roberts gibi küresel çapta tanınan bir ismin, bir kıyafeti birden fazla kez giymesi, hem sürdürülebilirliğe dikkat çekiyor hem de tüketiciler üzerindeki 'her etkinlikte farklı bir şey giyme' baskısını azaltmaya yardımcı oluyor. Roberts'ın bu bilinçli tercihi, pembe rengin sembolik gücünü kullanarak önemli bir sağlık mesajını moda platformuna taşıdı.
Yoğun Maraton: 'After the Hunt' ve Swiftie Yorgunluğu
Roberts, Venedik Film Festivali'nde başlayan ve o zamandan beri dur durak bilmeyen bir tanıtım maratonu içinde. Bu yoğunluk, 'After the Hunt'ın galası kadar önemli bir popüler kültür olayını bile kaçırmasına neden oldu: Taylor Swift’in yeni albümü “The Life of a Showgirl”.
Kendini 'sertifikalı bir Swiftie' olarak tanımlayan Roberts, yeni albümü dinlemeye henüz vakit bulamadığını itiraf etti. Roberts, samimi bir dille, “Tanrım, sürekli çalışıyoruz. Ben dinlenmeye ihtiyacı olan yaşlı bir kadınım. Muhtemelen Londra’ya giderken uçakta fırsatım olacak, zaten kenara ayırdım” şeklinde esprili bir açıklama yaptı.
Julia Roberts'ın Taylor Swift hayranlığı biliniyor. Daha önce Dublin ve Chicago'daki Eras Tour konserlerinde VIP çadırında Travis Kelce ve Stevie Nicks ile görülmüştü. 2023'te sosyal medyada Swift'e olan hayranlığını dile getirerek, “Sana âşığım. İhtiyacımız olan HER ŞEY olduğun için teşekkürler!” mesajını yayınlamıştı.
“After the Hunt”: Konu ve Oyuncu Kadrosu
Luca Guadagnino'nun yönettiği ve Nora Garrett tarafından yazılan “After the Hunt” filmi, Roberts'ı cinsel saldırıyla suçlanan bir meslektaşını (Andrew Garfield) öğrencisinin (Ayo Edebiri) suçlamaları karşısında kalan bir üniversite profesörü rolünde izleyici karşısına çıkarıyor. Film, hassas ve güncel bir konuyu ele alarak eleştirel bir derinlik sunuyor.
Roberts, filmde eşini canlandıran Michael Stuhlbarg ile olan uyumundan da övgüyle bahsetti. “Michael’a uzun süredir hayranım. Başından beri aramızda her şey çok doğru ve iyi hissettirdi. Michael’ın ne yapacağını asla bilemezdiniz, her zaman farklı bir şey deniyordu” yorumunda bulundu. Film, Amazon MGM Studios tarafından 10 Ekim’de vizyona girecek.
Bu haber içeriği, Variety'nin (https://variety.com/2025/scene/columns/julia-roberts-re-wears-hot-pink-dress-after-the-hunt-premiere-taylor-swift-life-of-a-showgirl-1236540355/) orijinal raporları referans alınarak SenNexus editörleri tarafından derlenmiştir.
