Medya dünyasının önde gelen figürlerinden John Malone, CNN'e yönelik eleştirilerini bir kez daha dile getirerek, kanalın 'yerleşik' liberal bir ön yargıya sahip olduğunu iddia etti. Warner Bros. Discovery'nin (CNN'in ana şirketi) önemli bir hissedarı olan Malone, bu iddialarını gazeteci Kara Swisher'ın son podcast yayını 'On With Kara Swisher'da dile getirdi. Malone, CNN çalışanlarının siyasi görüşlerini, 'birçoğumuz beyazların siyahlara karşı sahip olduğunu söylediğimiz ama aslında içimize işlemiş önyargılara' benzeterek dikkat çekici bir karşılaştırma yaptı.
Malone'un Köklü Eleştirisi: 'İstem Dışı Bir Yönelim'
84 yaşındaki milyarder ve kablo-medya devi Malone, CNN'in 1980'deki kuruluşunda Ted Turner'a önemli destek sağlamış bir isim. Kendisini siyasi olarak liberter olarak tanımlayan Malone, podcast'te CNN çalışanlarının 'iyi insanlar' olduğunu ve 'önyargılı olmadıklarına inandıklarını' belirtti. Ancak bu durumun, insanların farkında olmadan taşıdığı önyargılara benzediğini vurguladı: 'Aynı, birçoğumuz beyazların siyahlara karşı önyargılı olmadığımızı söylememiz gibi. Ama bu içimize işlemiş bir şey. Günümüzdeki gibi görmediğimiz bir ailede büyüdünüz.' Malone, gazetecilik sektöründeki siyasi eğilimlere dikkat çekerek, sağ görüşlü profesyonel gazetecinin 'çok az' bulunduğunu savundu.
'Bir gazeteci, bir sunucu, bir yapımcı; neyi yayınlayacağınızı ve neyi yayınlamayacağınızı gerçekten belirleyen biri olduğunda, bu tür bir bakış açısını bastırmak zordur.' - John Malone
Fox News ile CNN Arasındaki Fark: Malone'un Perspektifi
Malone, CNN'in Fox News ve MSNBC ile rekabet ederken 'çok fazla politikleştiğini' iddia etti. Rupert Murdoch'ın Fox News'teki 'düz haberleri' muhafazakar eğilimli 'eğlence' programlarıyla birleştiren yaklaşımını, Ted Turner'ın CNN için 'sıfır ünlü, sadece gazetecilik, sadece haber' şeklindeki orijinal konseptiyle karşılaştırdı.
Kara Swisher, Fox News'in taraflı haberciliği (özellikle Dominion Voting Systems davasında ödediği 787.5 milyon dolarlık tazminat) konusundaki eleştirisini Malone'a yönelttiğinde, Malone Fox News'in kendisini 'tamamen gazetecilik' olarak tanımlamadığını belirtti. Malone'a göre, Sean Hannity gibi figürler açıkça taraflı olduklarını kabul ederken, Greg Gutfeld gibi komedyenlerin programları 'haber'den çok 'eğlence' kategorisine giriyor. Malone, Fox News'in 'aşırı derecede gerçekçi olmaya çalışmadığını, daha çok tartışmalı ve komik olmaya, bir izleyici kitlesini elde tutmaya çalıştığını' sözlerine ekledi.
Geçmişteki Eleştiriler ve CNN'in Savunması
Bu, Malone'un CNN'in sol eğilimli önyargısı hakkındaki ilk şikayeti değil. 2 Eylül'de yayımlanan anı kitabı 'Born to Be Wired'da, CNN'in kurucusu Ted Turner'ın vizyonunun 'bir gölgesi' haline geldiğini yazdı. Ancak aynı zamanda ağın 'Amerika'nın en iyi gazetecilerinden bazılarına' sahip olduğunu da kabul etti.
Ağustos ayında New York Times'a verdiği bir röportajda da CNN gazetecilerinin 'haberlerinde fikirlerini çok fazla ifade ettiklerini' ve Warner Bros. Discovery CEO'su David Zaslav'ın bunu değiştirmede 'anlamlı bir etki yaratamadığını' söylemişti. CNN'den bir temsilci ise CEO Mark Thompson'ın 'ilk günden itibaren tarafsız, herhangi bir siyasi parti veya çıkar yerine gerçekler lehine önyargılı bir CNN'e inandığını' belirtmişti. Temsilciye göre, Thompson 2023'te katıldığından beri, WBD içinde veya bağlantılı herhangi birinin CNN'in gazeteciliğini uygunsuz bir şekilde etkileme girişimini 'hiç deneyimlemedi'.
SenNexus'tan Analiz: Medyada Tarafsızlık Mümkün Mü?
John Malone'un CNN'e yönelik eleştirileri, modern medya kuruluşlarının karşılaştığı en temel ikilemlerden birini yeniden gündeme getiriyor: Tarafsızlık. Bir medya kuruluşunun sahiplerinin veya üst düzey yöneticilerinin siyasi eğilimleri, kurumun yayın politikasını ne kadar etkileyebilir? Malone'un 'yerleşik önyargı' tespiti, gazetecilerin kişisel görüşlerinden tamamen arınmış bir habercilik yapmasının ne kadar zor olduğunu da düşündürüyor. Özellikle günümüzün kutuplaşmış ortamında, 'sadece gerçekler' sunma iddiasında olan bir kanalın bile belirli bir perspektiften kaçınması neredeyse imkansız hale gelebilir. Nitekim, tartışmalı gazeteci Piers Morgan da modern medya dünyasındaki bu eğilimi eleştirerek, birçok gece şovu sunucusunun "aşırı partizan aktivist hack'lere" dönüştüğünü savunmuştur. Medyada yaşanan bu tür dönüşümler ve geleneksel yayın ile dijital platformlar arasındaki geçişkenlik hakkında daha fazla bilgi için Piers Morgan Uncensored'ın YouTube'dan Channel 5'e geçişiyle ilgili haberimizi inceleyebilirsiniz. Malone'un Fox News ile yaptığı karşılaştırma ise, şeffaflığın önemini vurguluyor. Eğer bir yayın kuruluşu açıkça belli bir eğilime sahip olduğunu beyan ediyorsa, izleyici bunu bilerek tüketimini şekillendirebilir. Ancak tarafsızlık iddiasında olup da belirli bir yöne kaymak, medya etiği açısından daha ciddi soru işaretleri yaratabilir. Bu tartışma, Türkiye medyasında da sıklıkla karşılaşılan ve okuyucuların güvenini doğrudan etkileyen bir konu olarak önemini koruyor.
Önümüzdeki dönemde Warner Bros. Discovery'nin ikiye bölünmesiyle birlikte CNN'in geleceği de şekillenecek. Bu ayrılıkla birlikte medya grubunun editoryal çizgisinde olası değişiklikler de merak konusu.
Kaynak: Daha fazla bilgi için Variety makalesine göz atabilirsiniz.
