Yeni Zelanda merkezli uluslararası satış şirketi Black Mandala, İspanyol korku sinemasının dikkat çeken yeni yapımı “Lily’s Ritual”ın uluslararası satış haklarını resmen satın aldı. Yönetmenliğini Manu Herrera’nın üstlendiği bu gerilim dolu yapım, dünya prömiyerini İngiltere’nin Manchester şehrinde düzenlenecek olan prestijli Grimmfest film festivalinde gerçekleştirecek.
Bu gelişme, modern korku sinemasında dijital efektlerin (CGI) ağırlığına karşı çıkan ve geleneksel yöntemlere dönüşü savunan sinemaseverler için büyük heyecan yarattı. Zira “Lily’s Ritual”, benzersiz bir üretim felsefesini benimsiyor.
Dijital Çağda Geleneksel Korku: %90 Pratik Efekt
Lily’s Ritual'ı diğer çağdaş korku filmlerinden ayıran en önemli özellik, yapımın büyük bir kısmında, yaklaşık %90 oranında, protez makyaj ve geleneksel özel efekt tekniklerine (FX) başvurulmuş olmasıdır. Bu, filmin atmosferine otantik bir dehşet katmayı amaçlıyor.
Bu geleneksel yöntemlere dönüş, korku sinemasının temellerini atan, Ed Gein gibi gerçek hayattaki figürlerden ilham alan Psycho ve Teksas Testere Katliamı gibi yapıtlara bir saygı duruşu niteliğindedir. Ed Gein'in tüyler ürpertici gerçek hikayesi; annesine olan hastalıklı bağlılığı ve cinayetlerdeki temel motivasyonu (kadınların derilerinden bir kıyafet dikerek annesinin bedenine bürünmek istemesi), onu modern korku sinemasının en önemli ilham kaynaklarından biri yapmıştır. Onun yaşamı aynı zamanda Netflix'in çok konuşulan antoloji serisi Monster: The Ed Gein Story'e de konu olmuştur. Seri katilin karanlık geçmişi ve popüler kültüre etkisi hakkında daha fazla bilgi almak için Netflix Monster: Ed Gein dizisine konu olan seri katilin gerçek hikayesine göz atabilirsiniz. Ancak, modern yapımlarda gerçek kötülüğü konu almak, etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Örneğin, Lüksemburglu aktris Vicky Krieps'in Nazi savaş suçlusu Ilse Koch'u canlandırması sırasında yaşadığı etik ikilemler, film endüstrisinde bu tür rollerin sınırlarını yeniden çiziyor.
Bu etik ve sanatsal sınırları zorlama eğilimi, sadece korku türünde değil, aynı zamanda son yıllarda Hollywood'un uzak durduğu ancak yeniden canlanmaya başlayan erotik gerilim türünde de kendini gösteriyor. Yönetmen Mercedes Bryce Morgan, yeni filmi Bone Lake ile bu türün geri dönüşüne öncülük ediyor. Morgan, setteki cinsellik ve çıplaklık sahnelerinde eşitlik ilkesini benimseyerek, "Kadın çıplaklığı varsa, erkek çıplaklığının da olduğundan emin olurum," diyerek etik çekim standartlarını belirliyor. Bu yaklaşım, hikayenin cinsel cesaretini korurken, modern hassasiyetlere uygun bir denge kurmayı hedefliyor. Mercedes Bryce Morgan'ın erotik gerilimin dönüşü ve Bone Lake hakkındaki detaylı görüşlerine Bone Lake yönetmeni Mercedes Bryce Morgan’ın erotik gerilimin geri dönüşü hakkındaki haberimizden ulaşabilirsiniz.
Pratik efektlere dönüş, sadece bir stil tercihi değil, aynı zamanda bütçe optimizasyonu ve sinema sanatına saygı göstergesi olarak yorumlanıyor. İspanya'nın önde gelen protez makyaj sanatçılarından Pedro de Diego, filmin senaryo aşamasında her bir efekti bizzat tasarlayarak hikaye bütünlüğünü sağladı. Bu detay, günümüzün aşırı CGI kullanımına eleştirel bir bakış getiriyor ve filmin kalıcı bir iz bırakma potansiyelini artırıyor.
1999 Sonbahar Ekinoksu ve Şeytani Ayin
Film, 1999 yılının sonbahar ekinoksu sırasında geçiyor ve izole bir kulübede toplanan dört arkadaşın hikayesini anlatıyor. Bu dörtlü, bir cadılık ayini başlatmak üzere bir araya gelir. Ayinde hava elementini temsil etmek üzere seçilen Lily (Maggie García'nın ilk başrolü), ritüelin korkunç bir gerçeğini keşfeder: Aslında kendisi, iblis Lilith’e kurban edilmek üzere belirlenmiştir.
Pazarlama Gücü Olarak Oyuncu Seçimi
Oyuncu kadrosunda tarikatın lideri Lola rolünde Patricia Peñalver, Laura rolünde İngiliz aktris Eve Ryan ve Leo rolünde Elena Gallardo yer alıyor. Ancak kadrodaki en dikkat çekici isim, filmdeki tek erkek karakter olan Adam'ı canlandıran YouTuber Mike Fajardo. Fajardo’nun çeşitli platformlarda 12 milyondan fazla takipçiye sahip olması, filmin uluslararası pazarlama stratejisine güçlü bir sosyal medya erişimi katmanı ekliyor. Bu durum, oyuncu yeteneği ile kitlesel erişim arasında günümüzde kurulan kaçınılmaz bağı gözler önüne seriyor.
Sinemadan Ötesi: Kapsamlı Transmedya Stratejisi
Yapımcılar, Lily's Ritual'ın etkisini sinema salonlarının dışına taşımak için güçlü bir transmedya stratejisi geliştirdi. Bu kapsamda iki ana proje bulunuyor:
- Çizgi Roman: Filmin prömiyeriyle eş zamanlı olarak, Paco de la Fuente (El Habitante ile tanınıyor) tarafından resimlenen bir çizgi roman yayınlanacak.
- Podcast: Filmin ses tasarımcısı (ve 2023 Ondas Ödülü sahibi) Fernando Pocostales'in yaratıcı yönetmenliğinde, iblis Lilith karakterine odaklanan bir korku temalı podcast serisi de hazırlanıyor.
Grimmfest, 9-12 Ekim tarihleri arasında korku sineması tutkunlarını ağırlayacak. Lily’s Ritual’ın burada sergilenecek olması, film için uluslararası dağıtım görüşmelerinin başlaması adına önemli bir zemin oluşturuyor.
Kaynak Şeffaflığı ve Doğruluk: Bu haberin içeriği, Variety dergisinde yayınlanan orijinal makale temel alınarak hazırlanmıştır. Orijinal habere buradan ulaşabilirsiniz.