Küresel sinema sahnesinde önemli bir adım atılıyor: İspanya ve Filipinler, iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik bağları güçlendirecek çığır açıcı bir ortak yapım anlaşması imzalamak üzere. Bu küresel hamleler, İspanyol sinemasının kendi içinde de güçlü bir dönüşüm yaşadığı bir döneme denk geliyor. Özellikle Bask sineması gibi bölgesel güçlerin San Sebastián Film Festivali'nde yükselişi, İspanya'nın ulusal sinema peyzajını derinden etkileyerek merkeziyetçiliğin azaldığını ve yerel hikayelerin küresel arenada yankı bulduğunu gösteriyor. Bu anlaşma, sadece iki ülkenin sinema endüstrileri için değil, aynı zamanda İspanya'nın Asya pazarına açılım stratejisi için de kritik bir rol oynuyor.
ICAA'nın Küresel Stratejisi ve Asya Odak Noktası
İspanyol Ulusal Film Ajansı ICAA'nın genel müdür yardımcısı Camilo Vázquez, San Sebastian Film Festivali'nde yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın ICAA'nın dünya genelindeki ikili anlaşmalarını genişletme hedefleriyle örtüştüğünü belirtti. Festival, Oscar ödüllü Jennifer Lawrence'ın yanı sıra Colin Farrell, Matt Dillon ve Juliette Binoche gibi uluslararası sinema devlerine ev sahipliği yaparak küresel sinema sahnesindeki ağırlığını bir kez daha ortaya koymuştu. Hâlihazırda 22 ikili anlaşması bulunan İspanya, bu sayıyı artırmayı hedefliyor. Vázquez, Avrupa ve Latin Amerika gibi doğal pazarlarının ötesinde, Asya'yı özel stratejik ilgi alanı olarak gördüklerini vurguladı ve bu geniş bölgede Filipinler'in de dahil olduğu dört ülkeye öncelik verdiklerini açıkladı.
“Asya'yı özel stratejik ilgi alanı olarak belirledik. Doğal pazarlarımızın ötesinde bir referans noktası. Asya'ya güçlü bir şekilde bağlanmak istiyoruz ve bu geniş bölgede dört ülkeye öncelik verdik; bunlardan biri de Filipinler.” – Camilo Vázquez, ICAA Genel Müdür Yardımcısı
Anlaşmanın Detayları ve Onay Süreci
Vázquez'in aktardığına göre, ikili anlaşma metni teknik düzeyde neredeyse tamamlanmış durumda. Geriye sadece her iki ülkenin Dışişleri Bakanlıkları'nın resmî onayı kaldı ve bu sürecin birkaç hafta içinde tamamlanması bekleniyor. Bu hız, anlaşmaya verilen önemi ve iki tarafın da duyduğu heyecanı gösteriyor.
İspanya'nın Asya'daki Diğer Sinema Hamleleri
ICAA, Filipinler ile olan ortaklığının yanı sıra, Asya'daki diğer önemli pazarlarla da aktif olarak çalışıyor:
- Hindistan: Gelecek yıl İspanya-Hindistan İkili Yılı olacak ve bu stratejik çerçeve ticaretten turizme, sanayiden ekonomiye ve görsel-işitsel sektöre kadar birçok alanı kapsayacak. Hindistan ile mevcut ikili anlaşma güncellenerek yeniden ele alınıyor.
- Çin: İspanya, Çin ile olan mevcut anlaşmasını da güncellemeyi ve bağlarını daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Bu hedef, Çin gişesinde son dönemde yaşanan dinamik değişimlerle daha da anlam kazanıyor. Yakın zamanda, İkinci Dünya Savaşı temalı "Evil Unbound" filmi gişenin zirvesine yerleşirken, uzun süredir liderliği koruyan Jackie Chan'in "The Shadow's Edge" filmi ikinci sıraya geriledi. Bu durum, Çin sinemasının güçlü yerel yapımlarla küresel sahnede giderek daha fazla öne çıktığını ve Çin gişesinin "Evil Unbound" ile yeniden şekillendiğini açıkça gösteriyor. Ayrıca, 2025 yılı toplam hasılatının 2024'e göre %20.9'luk bir artışla 5.76 milyar dolara ulaşması, bu pazarın İspanya gibi ülkeler için neden stratejik önem taşıdığının somut bir kanıtı.
- Güney Kore: İkili anlaşma müzakerelerinin erken aşamalarında olsalar da, İspanya Güney Kore'nin güçlü film endüstrisine büyük önem veriyor. 'Squid Game' gibi yapımların İspanya'daki başarısı, bu işbirliği arayışını tetikleyen faktörlerden biri.
Ortak Yapımların Getirileri: Ekonomik ve Sanatsal Değer
İspanya, ortak yapımları hem ekonomik hem de sanatsal açıdan son derece değerli buluyor. Ekonomik olarak, birden fazla idareden destek almayı mümkün kılarak finansmana erişimi genişletiyorlar. Sanatsal olarak ise fikir, hikaye ve yetenek alışverişi sayesinde yaratıcı etkileşimi teşvik ediyor, böylece farklı kitlelere hitap eden yapımların ortaya çıkmasını sağlıyorlar.
Filipinler'in Bölgesel Sinema Merkezi Olma İddiası
Quezon City Film Komisyonu yönetici direktörü Liza Diño, İspanya-Filipinler ortak yapım anlaşmasının Filipinler için sadece İspanya ile değil, aynı zamanda İspanyol ve Latin Amerikalı yapımcılar için Güneydoğu Asya bölgesine bir geçiş kapısı olma fırsatı sunduğunu belirtti. Ülkenin film ve televizyon iş gücünün %70'ine ev sahipliği yapan Quezon City, bölgesel işbirlikleri için bir merkez olmayı hedefliyor.
Quezon City'den İbero-Amerika Odaklı Yeni Girişimler:
- Qcinema Uluslararası Film Festivali: 2026-2028 yılları arasında İbero-Amerika'ya üç yıllık özel bir odaklanma başlatılacak.
- Bu dönemde altı İbero-Amerika projesi seçilerek sektör profesyonellerine sunulacak. Kazanan iki projeye sırasıyla 10.000 ve 15.000 dolar nakit ödül verilecek.
- Quezon City İbero-Amerika Fonu: Her yıl bir veya iki projeye, İbero-Amerikalı ve Filipinli bir yapımcının dahil olması koşuluyla 100.000 dolara kadar finansman sağlanacak.
Gerçek Bir Başarı Hikayesi: 'Daughters of the Sea'
Yapımcı Monster Jimenez, Cannes'da Barselona merkezli Alba Sotorra'dan ortak yapımcısını bularak 'Daughters of the Sea' adlı projesini hayata geçirdi. Yönetmenliğini Martika Ramirez Escobar'ın üstlendiği ve tamamen kadınlardan oluşan bir ekiple çekilen bu film, şu anda post prodüksiyon aşamasında ve İspanyol hibeleri için başvuruda bulunuyor. Alba Sotorra Cinema Prods.'u temsil eden Laura Serra, bu projeye sadece hikayesi için değil, aynı zamanda tarihi bir sorumluluk hissettikleri için dahil olduklarını ifade etti.
Potansiyel Zorluklar ve Beklentiler
Bu tür uluslararası ortak yapım anlaşmaları büyük umut vaat etse de, beraberinde bazı zorlukları da getirebilir. Farklı bürokratik süreçler, kültürel farklılıklardan kaynaklanabilecek anlatım çatışmaları ve lojistik engeller, projelerin ilerleyişini etkileyebilir. Önemli olan, iki tarafın da bu potansiyel engelleri aşmak için esneklik ve işbirliği ruhunu korumasıdır. Anlaşmanın imzalanmasının ardından, gerçek başarı projelerin kalitesi ve uluslararası dağıtım ağlarının etkinliği ile ölçülecektir.
İspanyol Sinemasında Bölgesel Dönüşüm ve Gelecek Vizyonu
Sektördeki hızlı değişimlere dikkat çeken yapımcılar, yirmi yıl önce tamamen Madrid odaklı olan İspanyol endüstrisinin artık çok daha dengeli bir yapıya kavuştuğunu ve bunun sağlıklı olduğunu belirtiyorlar. Bu dönüşüm, yeteneklerin farklı bölgelerde kalmasını sağlayarak her alana bağımsız gelişme fırsatı sunuyor ve yeni yönetmenleri sisteme dahil ediyor. Bu kapsamda, Madrid Film Okulu (ECAM) bünyesindeki kuluçka programları, yönetmen Rai Marìa'nın kişisel bunalımlardan evrensel bir sona doğru uzanan 'varoluşsal komedi' "The Big Rip" (El gran desgarro) gibi özgün projelerin ortaya çıkmasına öncülük ediyor. Bu tür filmler, İspanyol sinemasının tematik derinliğini artırırken, bağımsız finansman zorluklarına rağmen ECAM'ın desteği ve uluslararası ortak arayışlarıyla küresel arenada yerini bulmaya çalışıyor. Bask Bölgesi gibi yerlerde fikir sahibi teknisyenler, yapım şirketleri, yönetmenler, senaristler ve Bask dilindeki çalışmaları desteklemeye kararlı finans ortakları bulunması, bu bölgesel büyümenin temelini oluşturuyor. Ayrıca, Tornasol, Buendía Estudios, Toboggan gibi dış ortaklar ve Netflix gibi platformların orijinal yapımlara yatırım yapması, bu dinamik ekosistemi daha da zenginleştiriyor.
Evrensel Hikayelerin Gücü
Vázquez, filmlerin veya görsel-işitsel yapımların anlatı dilinin evrensel olduğunu vurguluyor. İspanya'nın küçük bir köyünde geçen yerel bir hikaye bile, dünya genelindeki izleyiciler için duygusal bir bağ ve anlam taşıyabilir. Bu yeni anlaşma, farklı kültürlerden gelen hikayelerin küresel sahneye taşınmasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, Bask yapımcılarının 'Dışarıdan insanlar 'neden Baskça?' diye sorabilir ama bizim için 'neden olmasın?'. Sorun dil değil, hikaye.' şeklindeki bakış açısı, dilin bir bariyerden çok, bir anlatım aracı ve kültürel zenginlik kaynağı olarak görüldüğünü pekiştiriyor.
Kaynak: Variety'den İspanya ve Filipinler Ortak Yapım Anlaşması Haberi