Two Pianos: Sınır Tanımayan Bir Melodramın Anatomisi

Haber Merkezi

27 September 2025, 17:16 tarihinde yayınlandı

İki Piyano Filmi İncelemesi: Arnaud Desplechin'den Geçmişin Hızla Yakaladığı Çılgın Bir Melodram

Fransız sinemasının tartışmalı ancak yetenekli ismi Arnaud Desplechin, son filmi Two Pianos (İki Piyano) ile eleştirmenleri ve izleyicileri bir kez daha duygusal fırtınanın ortasına çekti. San Sebastian ve Toronto Film Festivalleri’nde gösterilen 115 dakikalık bu yapım, sanat, ihanet, keder ve takıntılı bir aşkın yüksek tansiyonlu portresini çiziyor. Desplechin’in yüksek tansiyonlu melodramı ilgi çekerken, festivalde İspanyol sinemasının son yıllardaki en dikkat çekici yeteneği olarak gösterilen, ilk uzun metraj filmi Lullaby ile büyük övgü toplayan yönetmen Alauda Ruiz de Azúa da yeni filmi Sundays (Los Domingos) ile San Sebastian’ın en büyük ödülü Altın İstiridye (Golden Shell) için en güçlü adaylar arasında yerini aldı. Azúa'nın aile dramı türündeki bu merakla beklenen yapımı hakkında daha fazla detay için Alauda Ruiz de Azúa’nın Altın İstiridye adayı Sundays filmi haberimize göz atabilirsiniz. San Sebastian Film Festivali aynı zamanda 21. Lau Haizetara Belgesel Ortak Yapım Forumu'na da ev sahipliği yaptı. Bu forumda, Taliban yönetimi altındaki kadınların direnişi, Gazze’deki ilk para-bisiklet takımının kuruluş çabası ve zorunlu göç gibi küresel çatışmalara ve toplumsal adalet arayışına odaklanan cesur projelere vurgu yapıldı. Festival aynı zamanda görsel-işitsel teknoloji alanındaki amiral gemisi yarışması **Zinemaldia Startup Challenge**’a da ev sahipliği yaparak endüstrinin geleceğine ışık tuttu. Bu yarışmada, sinema salonları için dinamik fiyatlandırma uygulaması olan İspanyol **Quickets** 'En İyi İspanyol Projesi' ödülünü alırken, yapay zekâ destekli dublör maskeleri geliştiren Birleşik Krallık’tan **AnthroTek** ise 'En İyi Avrupa Projesi' ödülünü kazandı. Bu teknoloji girişimleri hakkında daha fazla detayı Zinemaldia Startup Challenge'ın Quickets ve Anthrotek kazananları içeriğimizde bulabilirsiniz. Festivaldeki bu önemli belgesel seçkisi ve ödülleri hakkında daha fazla bilgi için San Sebastian Lau Haizetara Forumu'nun kadın mülteciler ve direniş belgeselleri konusundaki detaylı içeriğimize göz atabilirsiniz. Ayrıca, İspanyol sinemasının saygın isimlerinden José Luis Guerin de yaklaşık çeyrek asır sonra, modern kentleşmenin ve ekolojik çatışmaların yerel yansımalarını incelediği yeni belgesel filmi Good Valley Stories (Historias del Buen Valle) ile festival izleyicisiyle buluştu.

Film, Lyon’da eski iki sevgilinin yıllar sonra bir apartman lobisinde beklenmedik karşılaşmasıyla başlıyor. Normal bir dünyada bu durum utangaç bir selamlaşmaya neden olurken, Desplechin’in evreninde bir adam bayılıyor ve başını asansör kapısına çarpıyor; kadın ise olay yerinden kaçarcasına uzaklaşıyor. Bu, filmin duygusal seviyesinin ne kadar yüksekten başladığının çarpıcı bir göstergesi.

François Civil ve Geçmişin İzleri

Filmin merkezinde, yetenekli konser piyanisti Mathias (François Civil) yer alıyor. Tokyo’da geçen birkaç yılın ardından doğduğu Lyon’a geri dönen Mathias, bu süre zarfında hem yeteneğini dinlendirmiş hem de kalbini romantik ilişkilere kapatmış görünüyor. Dönüş sebebi ise, kendisi de ünlü bir piyano virtüözü olan eski akıl hocası Elena’nın (Charlotte Rampling) son konser serisinde onunla düet yapması teklifi.

Desplechin’in sinemasında olay örgüsü mantık zincirine değil, duygusal patlamaların yarattığı kaosa odaklanır. Two Pianos, bu yüksek enerjili anlatımı en uç noktalara taşıyor.

Charlotte Rampling: Otoriter Mentor Figürü

Elena karakterini canlandıran Charlotte Rampling, filme adeta bir dengeleyici unsur olarak dahil oluyor. Rampling, karakteri Elena’yı katı duruşu ve kelime israf etmeyen netliğiyle oynuyor; bu da onun hem kendine olan mutlak güvenini yansıtıyor hem de çevresindekilerin özgüvenini yerle bir ediyor. Ancak bu sert bakışın arkasında, ölümlülüğünün farkında olan ve eski öğrencisinin yeteneğini 'boşa harcadığına' inanan bir kırılganlık da gizli. Eleştirmenler, Two Pianos’un en can alıcı ve nüanslı anlarının, bu sıkı öğretmen-öğrenci ilişkisine odaklandığı anlar olduğunu belirtiyor.

Değer Katma: Desplechin Sinemasına Eleştirel Bakış

Desplechin’in önceki filmleri olan Kings and Queen (2004) ve A Christmas Tale (2008) gibi yapımlarda da yüksek duygusal yoğunluk görülse de, son dönem işleri (özellikle Brother and Sister) 'aşırıya kaçan' ve 'saçma sapan' bulunan olay örgüsü nedeniyle eleştirilmişti. Two Pianos da benzer şekilde mantık sınırlarını zorluyor. Lyon’un tüm nüfusu on iki kişiye inmiş gibi hisseden bir gerçeklikte, mantıksız kararlar ardı ardına alınıyor. İzleyicinin bu 'ileri düzey sabun operası' temposuna ya ayak uydurması gerekiyor ya da filmi baştan reddetmesi.

Claude ve Hızlandırılmış Olay Örgüsü

Mathias’ın eski sevgilisi Claude (Nadia Tereszkiewicz), artık Mathias’ın eski en yakın arkadaşı Pierre ile evli. Ancak senaryo, bu bilgiyi sindirmemize fırsat vermeden Claude’u aniden romantik piyasaya geri döndürüyor. Bu hızlandırılmış melodram okulunda, Claude dul kıyafetlerini bir veya iki günden fazla giymeye niyetli değil.

Dahası, zaten bunalmış olan Mathias, parkta çocukluk halinin ürkütücü bir ikizi olan küçük bir oğlanla karşılaşır. Başlangıçta bu durum Shyamalan tarzı doğaüstü bir dönüş sinyali verse de, hikaye ilerledikçe bu duruma 'mantıklı' (ancak filmin çılgın gerçekliği içinde) bir açıklama getiriliyor.

Sanatsal Dokunuşlar ve Kapanış

Olay örgüsü ne kadar kaotik olsa da, filmin zanaat yönü takdiri hak ediyor. Görüntü yönetmeni Paul Guilhaume, Emilia Pérez’deki Oscar adayı çalışmasından tanıdık itici el kamerası tekniğini burada da kullanıyor. Aşk hikayesini zenginleştiren, daimi sonbahar tonlarına sahip doygun renk paleti dikkat çekiyor. Besteci Grégoire Hetzel ise, Bach ve Chopin'den alınan klasik müzik parçalarına eşlik eden, coşkulu orkestral bir öfke ve melankoli sunuyor.

Ancak eleştiriler, filmin alışılmışın dışındaki tutkulu akışına ters düşen, garip bir şekilde 'anti-klimatik' bir sonuca işaret ediyor. Desplechin’in tam da en yoğun olması gereken anda 'hafif' bir yola sapması, filmin karakterine aykırı bulunuyor. Sonuç olarak, Two Pianos, ister beğenin ister nefret edin, pek çok notayı aynı anda çalarken en çok kendi gibi hissediyor.

Kaynak: San Sebastian'da gösterilen Two Pianos filmi hakkındaki kapsamlı incelemeye Variety üzerinden erişebilirsiniz.