Güreş dünyasının efsanevi ismi Hulk Hogan'ın 71 yaşında hayatını kaybetmesinin ardından, televizyon ve sinema dünyasının prestijli etkinliği Emmy Ödülleri'nin 'In Memoriam' (Anma) bölümünde yer almaması büyük bir şaşkınlık ve tartışma yarattı. Hogan'ın eski eşi Linda Hogan, Entertainment Weekly'e verdiği demeçte, bu dışlanmanın ABD eski başkanı Donald Trump'a verdiği açık siyasi destekten kaynaklanabileceğini iddia ederek spekülasyonları alevlendirdi.
Linda Hogan'ın Çarpıcı İddiası: 'Siyasi Bağlantı' mı?
1983-2009 yılları arasında Hulk Hogan ile evli kalan Linda Hogan, eski eşinin 2024 başkanlık seçimi öncesinde Donald Trump'ın kampanya etkinliklerinde yaptığı konuşmaları ve katılımlarını gerekçe göstererek şüphelerini dile getirdi. Trump'ın kendisinin de son dönemde Windsor Kalesi'ne yansıtılan Jeffrey Epstein ile ilgili tartışmalı görüntülerle gündeme geldiği ve Birleşik Krallık ziyaretinde geniş çaplı protestolarla karşılandığı biliniyor. Bu tür olaylar, siyasi figürlerin kamusal algısını sürekli etkiliyor ve Donald Trump'ın siyasi kariyerindeki tartışmaları daha da derinleştiriyor. Linda Hogan, Entertainment Weekly'e yaptığı açıklamada, 'Bunu kanıtlayamam, bu sadece bir tahmin, ancak adının anılması gerekirdi!' ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Hollywood'da siyasi görüşlerin profesyonel tanınmayı ne ölçüde etkilediği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu durum, sanat ve eğlence dünyasında siyasetin etkisinin ne denli güçlü olduğunu gösteren tek örnek değil; nitekim dünyaca ünlü İranlı yönetmen Jafar Panahi de sinema dünyasının prestijli ödüllerinden Oscar'ın uluslararası film kategorisi için bağımsız sinemacıların hükümet onayına muhtaç kalmasını eleştirerek bir reform çağrısında bulundu. Panahi, filmlerini uluslararası festivallere gönderebilirken, Akademi'ye sunarken kendi hükümetlerinden izin alma zorunluluğunun birçok 'kapalı ülke'deki yönetmenler için büyük bir engel teşkil ettiğini vurguladı. Jafar Panahi'nin Oscar sürecindeki bu eleştirileri ve reform çağrısı, sanatsal ifade özgürlüğü ile siyasi hassasiyetler arasındaki derin gerilimi bir kez daha gözler önüne seriyor. Zira İsrail'de Ophir Ödülleri'nde "The Sea" filminin ‘En İyi Film’ ödülünü kazanmasının ardından, İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar'ın filmin Batı Şeria'dan Filistinli bir çocuğun hayatını konu alması nedeniyle devlet finansmanını kesme tehdidi, sanatsal ifade özgürlüğü ile siyasi hassasiyetler arasındaki derin gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail Ophir Ödülleri'nde yaşanan bu finansman krizi, kültürel etkinliklerin siyasi baskılar altında kalabileceğinin somut bir örneği olarak öne çıkıyor.
Linda Hogan: 'Sadece bir tahmin ama adının anılması gerekirdi! Son Los Angeles ziyaretinde kendisine gösterilen muamele göz önüne alındığında, bu siyasi teoriye sahip olmam çok doğal.'
Hulk Hogan'ın Mirası: Güreşten Hollywood'a Uzanan Bir Kariyer
Hulk Hogan, sadece Dünya Güreş Federasyonu (şimdiki WWE) tarihindeki en büyük yıldızlardan biri olmakla kalmayıp, aynı zamanda başarılı bir aktördü. 'Rocky III' (1982) ve 'No Holds Barred' (1989) gibi filmlerde rol aldı. Televizyon projeleri arasında ise 'Thunder in Paradise' (1994), kendi reality şovu 'Hogan Knows Best' (2005-2007) ve animasyon dizisi 'China, IL' (2011-2015) bulunmaktadır. Linda Hogan, onun WWF'deki döneminde NBC'de yıllarca en yüksek reytingleri alarak tüm rakiplerini geride bıraktığını da ekliyor. 24 Temmuz'da kalp krizi sonucu 71 yaşında aramızdan ayrılan Hogan, tartışmasız bir popüler kültür ikonuydu.
Emmy Jürisi ve Diğer Dışlanan İsimler
Televizyon Akademisi temsilcileri, Variety'nin yorum talebine henüz yanıt vermedi. Bu sessizlik, Linda Hogan'ın iddialarının arkasındaki gerçeği daha da belirsiz kılıyor. Ancak Hulk Hogan, bu yılki 'In Memoriam' bölümünden çıkarılan tek önemli isim değildi. Segmentte yer almayan diğer bazı dikkat çekici isimler şunlardır:
- Polly Holliday ('Alice' dizisi yıldızı)
- Danielle Spencer ('What’s Happening' dizisi yıldızı)
- Graham Greene (Ünlü aktör)
- Tony Todd (Korku filmlerinin ikonik yüzü)
- Leslie Charleson ('General Hospital' yıldızı)
- Jonathan Joss ('King of the Hill' oyuncusu)
- Lynne Marie Stewart ('Pee-Wee’s Playhouse' oyuncusu)
- Jerry Adler ('Sopranos' oyuncusu)
- Jay North ('Dennis the Menace' yıldızı)
SenNexus Yorumu: Değerlendirme ve Etik İkilem
Her yıl 'In Memoriam' segmentleri, zaman kısıtlamaları ve geniş bir sektör yelpazesini kapsama zorunluluğu nedeniyle organizatörler için büyük bir meydan okuma sunar. Bazı dışlamalar, her ne kadar üzücü olsa da, bu tür pratik nedenlere bağlanabilir. Ancak, Linda Hogan'ın iddiası gibi, siyasi görüşlerin veya kişisel yaşamın bir sanatçının ölümünden sonraki kamusal anılmasında bir rol oynayabileceği düşüncesi, etik bir ikilem yaratır. Hollywood'un çeşitliliğe ve özgür ifadelere verdiği önem göz önüne alındığında, bu tür iddiaların sektörün temel değerleriyle çeliştiği ve kamuoyunda ciddi tartışmaları tetiklediği aşikardır. Hulk Hogan gibi bir kültür ikonunun anılmaması, onun mirasına dair tartışmaları sürdürecek gibi görünüyor, asıl sorunun 'neden' olduğu kadar 'nasıl' anıldığımızı da sorgulatıyor.
Bu haberin kaynağı ve daha fazla detay için Variety'nin ilgili makalesine başvurabilirsiniz.
