Hong Kong sineması, 98. Akademi Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Film kategorisi için iddialı bir seçimle yarışa katıldı. Yerel gişe rekortmeni, yönetmen Anselm Chan'ın imzasını taşıyan ve eleştirmenlerden tam not alan "The Last Dance" (Son Dans), ülkesini Oscar sahnesinde temsil edecek.

Film, pandemi döneminde düğün planlayıcılığından cenaze işine geçiş yapan bir karakterin hikayesini konu alıyor. Taoist ritüel ustasıyla kurduğu ortaklık üzerinden aile bağları, gelenekler ve uzlaşma temalarını işleyen "The Last Dance", izleyiciyi hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Cantonese komedi ikonları Dayo Wong ve Michael Hui'nin başrollerini Michelle Wai ve Chu Pak Hong ile paylaştığı yapım, Hong Kong'un en yüksek gişe hasılatına ulaşan yerel Çince filmi unvanını elde etti ve Hong Kong Film Ödülleri'nde 18 adaylıkla rekor kırdı.

"The Last Dance" Neden Önemli?

Hong Kong'un Oscar Geçmişi ve Zorlu Yarış

Hong Kong, 1959'dan beri uluslararası film kategorisine gönderimler yapmasına rağmen henüz Oscar ödülünü kucaklayabilmiş değil. Bölge, tarihinde üç kez adaylık elde etti:

• 1991'de Zhang Yimou'nun "Kırmızı Fenerler" (Raise the Red Lantern) filmiyle.
• 1993'te Chen Kaige'nin "Elveda Cariyem" (Farewell My Concubine) filmiyle.
• 2020'de Derek Tsang'ın "Daha İyi Günler" (Better Days) filmiyle.

Wong Kar-wai'nin "Büyük Usta" (The Grandmaster) filmi ise 2013'te kısa listeye kalmıştı. Bu geçmiş, "The Last Dance" için de Oscar yolunun ne denli çetin olacağının bir göstergesi. Uluslararası film kategorisi, dünya sinemasının en iyi eserlerini bir araya getirdiği için rekabet oldukça yoğun.

Bu yoğun festival takviminin ve ödül yarışının bir parçası olarak, sinema dünyasının önemli duraklarından biri olan Amerika Film Enstitüsü (AFI) Festivali de 39. edisyonunun açılış ve kapanış filmlerini duyurarak dikkatleri üzerine çekti. Festivalin açılış filmi, rock efsanesi Bruce Springsteen'in hayatını konu alan ve Jeremy Allen White'ın başrolünde olduğu biyografik müzik draması 'Springsteen: Deliver Me From Nowhere' olarak belirlenirken, kapanış filmi ise Hugh Jackman ve Kate Hudson'ın rol aldığı, şanssız iki müzisyenin Neil Diamond'a saygı grubu kurarak aşkı ve hayallerini bulmasını anlatan duygusal müzikal drama 'Song Sung Blue' oldu. AFI Fest, 22-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek ve zengin programıyla sinemaseverlere geniş bir yelpaze sunacak. Sinema dünyasındaki bu ve benzeri festival hareketliliği ve film haberleri hakkında daha fazla bilgi almak için AFI Fest açılış ve kapanış filmleri haberimize göz atabilirsiniz.

Bu küresel rekabet ortamında, farklı ulusal sinemalar da önemli başarı hikayeleri yazıyor. Örneğin, Endonezya sinema endüstrisi, son yıllarda kaydettiği çarpıcı ilerlemeyle tüm dünyanın dikkatini çekiyor ve gişelerde Hollywood filmlerini geride bırakmayı başardı. 2025 yılı başı itibarıyla yerel filmler %63 pazar payı ve 55.8 milyon izleyici sayısına ulaşırken, ithal filmler %37 pazar payında kaldı. Bu başarı, yerel kimliği küresel hedeflerle dengelemeyi öğrenen bir sektörün, sansür ve sınırlı dağıtım gibi engellere rağmen elde ettiği yaratıcı bir evrimin göstergesi. Ancak Endonezyalı yapımcılar, bu ivmeyi sürdürme ve elde ettikleri başarıyı kalıcı kılma konusunda önemli sürdürülebilirlik mücadeleleri veriyor. Endonezya sinemasının bu yükselişi ve Hollywood'u geride bırakma başarısı hakkında daha fazla bilgi edinmek için Endonezya sinemasının sürdürülebilirlik mücadelesi ve gişe başarıları başlıklı haberimizi okuyabilirsiniz.

Bu yoğun rekabette, filmlerin ve performansların hangi kategoriye yerleştirileceği stratejisi büyük önem taşır. Özellikle "The Last Dance" gibi hem komedi hem de dram unsurlarını barındıran yapımlar için, stüdyolar 'komedi' veya 'drama' gibi kategoriler arasında kritik kararlar vermek zorunda kalabilirler. Kaynak metinler, Golden Globe gibi ödüllerde bu seçimin bir filmin algısını ve ödül sezonundaki yolculuğunu temelden değiştirebileceğini belirtmektedir. Ayrıca, aynı filmden birden fazla oyuncuyu aynı kategoride yarıştırmanın oyların bölünmesine yol açabileceği gibi, bağımsız yapımların hayatta kalma ve görünürlük elde etme mücadelesinde ödül başvurularının yüksek maliyetli bir kumar olduğu da unutulmamalıdır.

"Her ne kadar 'The Last Dance' gibi güçlü ve yerel kültürü yansıtan filmler eleştirel beğeni toplasa da, Akademi'nin küresel çeşitliliği kucaklamasıyla birlikte bu kategoride bir ödül kazanmak, sadece sanatsal değeri değil, aynı zamanda küresel pazarlama ve lobi faaliyetlerinin de önemli olduğu karmaşık bir süreç haline gelmiştir."

Bu süreç, çoğu zaman yüksek maliyetli bir 'adaylık siyaseti' olarak da tanımlanır. Bir filmin veya performansın hangi kategoride yarışacağı kararı, tıpkı bir siyasetçinin başkanlık adaylığını koyması kadar stratejik ve maliyetli bir hal almıştır. Bağımsız filmler için bu durum daha da kritik olup, Akademi'nin gösterim odasına film göndermenin 8.000 ila 20.000 dolar arasında, hatta bireysel SAG Ödülleri başvurularının dahi yüzlerce doları bulabildiği düşünüldüğünde, ödül yarışı hayatta kalma ve görünürlük arasında hassas bir denge noktasıdır. Oscar ve Golden Globe ödül stratejileri, kategori yerleşimleri ve bağımsız filmlerin bu süreçteki zorlukları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Nexus Haber'in ilgili haberini ziyaret edebilirsiniz.

Oscar uluslararası film kısa listesi 16 Aralık'ta, beş final adayı ise 22 Ocak'ta açıklanacak. Hong Kong sinemasının bu dokunaklı dramayla nasıl bir başarı elde edeceği merak konusu.

Kaynak: https://variety.com/2025/film/awards/hong-kong-oscars-the-last-dance-1236529789/