Sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Akademi Ödülleri (Oscar) için ülkelerin aday belirleme süreci devam ederken, Filistin'den dikkat çekici bir hamle geldi. Filistin Kültür Bakanlığı tarafından onaylanan bağımsız bir seçici kurul, 97. Oscar Ödülleri'nde 'Uluslararası En İyi Film' dalında ülkeyi temsil etmesi için yönetmen Annemarie Jacir'in yönettiği 'Palestine 36' filmini seçti.
Yakında Toronto Film Festivali'nde prömiyer yapacak olan film, 1936 yılında Filistin'de İngiliz manda yönetimine ve artan Yahudi göçüne karşı patlak veren büyük isyanı merkezine alıyor. Bu tarihi drama, hem konusu hem de yapım sürecinde karşılaştığı zorluklarla şimdiden sinema çevrelerinde konuşulmaya başlandı.
Toronto Film Festivali'nin bu yılki programı, 'Palestine 36' gibi dikkat çekici prömiyerlerin yanı sıra küresel sinemadaki önemli girişimlere de sahne oluyor. Bu girişimlerden biri de, Oscar ödüllü yapımcı Guneet Monga Kapoor'un liderliğindeki bir programla Hindistanlı kadın sinemacıların eserlerini uluslararası arenaya taşımasıdır. Bu durum, festivalin sadece filmlerin gösterildiği bir platform olmanın ötesinde, kültürel diplomasinin ve sinemadaki temsiliyet tartışmalarının da merkezi haline geldiğini gösteriyor.
Çatışmaların Gölgesinde Kalan Bir Yapım Süreci
'Palestine 36' filminin yapım hikayesi, anlattığı konu kadar dramatik. Filistinli yönetmen Annemarie Jacir ve ekibi, çekimlere başlamak üzereyken 7 Ekim 2023'te İsrail-Hamas savaşının patlak vermesiyle büyük bir şok yaşadı. Beytüllahim'de yapılması planlanan çekimler, bölgedeki gerilim nedeniyle durduruldu. Prodüksiyon ekibi, projeyi hayata geçirebilmek için çekimlerin bir kısmını Ürdün'e taşımak zorunda kaldı ve daha sonra ek çekimler için Filistin'e geri döndü.
Bu zorunlu ara ve lokasyon değişikliği, filmin sadece tarihsel bir olayı anlatmakla kalmayıp, günümüzdeki çatışmaların sanatsal üretim üzerindeki doğrudan etkisini de gözler önüne seren somut bir örnek oldu.
Yıldızlarla Dolu Kadro ve Uluslararası Destek
Film, politik gerilimin ortasında kalan Yusuf adında genç bir adamın hikayesine odaklanıyor. 'Palestine 36', oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor. Usta aktör Jeremy Irons'ın bir sömürge komiserini canlandırdığı filmde, 'Succession' dizisiyle tanınan Hiam Abbas, Liam Cunningham ve 'The Teacher' filmindeki performansıyla övgü toplayan Saleh Bakri gibi önemli isimler yer alıyor.
Projenin arkasındaki uluslararası destek de oldukça geniş. BBC Film, BFI (İngiliz Film Enstitüsü), Fransa'dan CNC ve Danimarka Film Enstitüsü gibi prestijli kurumların yanı sıra Doha Film Enstitüsü gibi bölgesel fonların da desteğini alan film, Filistin sinemasının küresel ölçekte nasıl işbirlikleri kurabildiğini gösteriyor.
Değer Katan Bilgi: 1936-1939 Arap İsyanı Nedir?
Filmin merkezindeki olay, 'Büyük İsyan' olarak da bilinen 1936-1939 Filistin Arap isyanıdır. Bu isyan, dönemin İngiliz manda yönetimine, topraklara el konulmasına ve Avrupa'daki antisemitizmden kaçan Yahudi nüfusunun bölgeye kitlesel göçüne karşı bir tepki olarak başlamıştır. Filistin ulusal kimliğinin şekillenmesinde kilit bir rol oynayan bu dönem, bölgenin bugünkü siyasi yapısını anlamak için de kritik bir öneme sahiptir.
Filistin'in Oscar Karnesi ve Eleştirel Bakış
'Palestine 36', Filistin'in Oscar'a gönderdiği 18. film olma özelliğini taşıyor. Yönetmen Annemarie Jacir ise bu alanda oldukça tecrübeli bir isim. Bu, Jacir'in Oscar yarışına gönderilen dördüncü filmi.
- 2018: Wajib
- 2013: When I Saw You
- 2009: Salt of This Sea
Filistin, bugüne kadar bu kategoride iki kez adaylık elde etti. Her iki adaylık da yönetmen Hany Abu-Assad'ın 2006 yapımı 'Paradise Now' ve 2014 yapımı 'Omar' filmleriyle geldi.
Şeytanın Avukatı: Politik Filmlerin Oscar Şansı
'Palestine 36' gibi politik olarak oldukça yüklü bir filmin Oscar'daki şansı ise tartışmaya açık. Bir yandan, filmin güncel olaylarla rezonans kuran teması ve cesur duruşu, Akademi üyelerinin dikkatini çekebilir ve ona bir avantaj sağlayabilir. Diğer yandan ise, bu kadar hassas ve kutuplaştırıcı bir konuyu işlemesi, bazı üyeler için politik bir angajman olarak görülebilir ve oylama davranışlarını olumsuz etkileyebilir. Filmin başarısı, anlatısını ne kadar evrensel bir insanlık dramı çerçevesinde sunabildiğine bağlı olacak.
Bu yılki uluslararası film yarışında stratejik ve politik yankıları olan hamleler sadece Filistin ile sınırlı değil. Örneğin, İrlanda'nın kendi resmi dili yerine Ukraynaca bir belgeseli aday göstermesi, güncel jeopolitik meselelerin ve insani dramların Akademi üyeleri nezdinde ne kadar etkili olabileceğinin bir başka örneğini teşkil ediyor. Bu tür seçimler, ülkelerin Oscar sahnesinde dikkat çekmek için ne kadar çeşitli yollar izlediğini gösteriyor.
Akademi'nin Uluslararası En İyi Film kısa listesi 16 Aralık'ta, beş finalistin yer alacağı nihai aday listesi ise 22 Ocak 2025'te açıklanacak. 'Palestine 36'nın bu zorlu yarışta ne kadar ilerleyebileceğini zaman gösterecek.
Bu haberde yer alan temel bilgiler, sinema dünyasının önde gelen yayınlarından biri olan Variety'de yayımlanan bir rapora dayanmaktadır.