Eski ABD Başkanı Donald Trump ve hukuk ekibi, ülkenin önde gelen yayın organlarından The New York Times (NYT) aleyhine açtığı devasa iftira davasını revize edilmiş bir şikayetle yeniden mahkemeye sundu. İlk olarak açılan dava, bir federal yargıç tarafından 'sıkıcı ve külfetli' olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Trump'ın bu yeni hukuki hamlesinde de talep edilen tazminat miktarı astronomik seviyesini koruyor: Tam 15 milyar dolar.

Bu gelişme, eski başkanın medyaya karşı yürüttüğü geniş çaplı hukuki mücadelelerin en dikkat çekici örneği olarak öne çıkıyor ve ABD'de bağımsız gazetecilik ile siyasi figürler arasındaki gerginliği bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yargıcın Şartları ve Kısaltılmış Şikayet

Trump'ın The New York Times ve iki muhabir tarafından yazılan, başkanın mali durumu ve iş kariyeri hakkındaki haberlerin kendisini karaladığı iddiasıyla açtığı ilk dava, geçtiğimiz ay Florida'daki ABD Bölge Mahkemesi'nde Federal Yargıç Steven D. Merryday tarafından iptal edilmişti. Yargıç Merryday, ilk şikayetin usul kurallarına aykırı olduğunu, 'bir düşmana karşı öfke kusma platformu' olmadığını belirterek, metni gereksiz yere övgü dolu ve tekrarlı ifadeler içerdiği için eleştirmişti. Hukuk ekibine ise revize edilmiş şikayeti sunmaları için 28 gün süre tanınmış ve en fazla 40 sayfa olması şartı getirilmişti.

Revize edilmiş şikayet, zorunlu kısalmaya rağmen, Trump'ın ana argümanlarını koruyor. Metinde, NYT'nin yayınlarının, Başkan Trump'ın on yıllardır özel bir vatandaş, başarılı bir iş adamı ve 'The Apprentice' gibi başarılı bir televizyon yıldızı olarak zorlukla kazandığı mesleki itibarını kötülediği öne sürülüyor.

New York Times'tan Sert Karşı Çıkış: 'Halkla İlişkiler Çabası'

Şeytanın avukatlığı perspektifinden bakıldığında, davalı taraf olan The New York Times, bu hukuki girişime karşı duruşunu değiştirmedi. Gazete sözcüsü Perşembe günü yaptığı açıklamada, davanın 'esassız' olduğunu ve yeni dosyalamayla 'hiçbir şeyin değişmediğini' yineledi.

“Bu davanın hiçbir dayanağı yoktur. Bu, sadece bağımsız haberciliği engelleme ve halkla ilişkiler (PR) ilgisi yaratma girişimidir, ancak New York Times yıldırma taktiklerinden vazgeçmeyecektir.”

Bu tip yüksek profilli iftira davalarında, talep edilen tazminat miktarlarının gerçekçi olup olmadığı sıkça tartışma konusu olur. Hukuk uzmanları, 15 milyar dolar gibi bir rakamın, fiili zararın kanıtlanması gereken iftira davaları için nadiren erişilebilir olduğunu, bu tür devasa taleplerin genellikle kamuoyunun dikkatini çekme veya davalı kurumun maliyetlerini artırma amacı taşıdığını belirtiyor.

Geniş Hukuki Cephe: WSJ ve Diğer Davalar

Trump'ın medya kuruluşlarına açtığı davalar yalnızca NYT ile sınırlı değil. Eski başkan ayrıca bu yaz The Wall Street Journal (WSJ) ve ana şirketleri aleyhine de iftira davası açtı ve bu davada da iki ayrı sayım için toplamda 20 milyar dolardan az olmamak üzere tazminat talep ediyor. WSJ, söz konusu haberin doğru olduğunu belirterek, dava metninin düşürülmesi için mahkemeye dilekçe sundu.

Daha önce de ABC News ve CBS News'in “60 Minutes” programlarına dava açan Trump, bu davalardan 16 milyon dolarlık ayrı uzlaşmalarla ayrılmıştı. Özellikle CBS News'teki bu uzlaşma (eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile yapılan bir röportajla ilgili zayıf bir dava olduğu iddia ediliyor), haber biriminde üst düzey yöneticilerin fikir ayrılıkları nedeniyle ayrılmasına neden olan iç tartışmaları tetikledi. Bu süreç, CBS News'in etik yönetiminde ciddi değişikliklere yol açtı ve yakın zamanda Standartlar ve Uygulamalar Şefi Claudia Milne, yönetimsel çalkantıların ortasında istifa etti. CBS Haber Standartlar Şefi Claudia Milne'in ayrılması ve etik yönetiminin değişimi, geleneksel gazetecilik standartlarının baskı altında kaldığı bu dönemi net bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu durum, Trump'ın siyasi ve ticari hayatının sürekli olarak medya ile hukuki çatışmalarla iç içe geçtiğini gösteriyor. Bu davalar, basın özgürlüğünün sınırları ve siyasi figürlerin itibarının korunması konularını ABD yargısının gündemine taşımaya devam ediyor.

Tüm bu hukuki ve etik tartışmalar yaşanırken, ABD'nin büyük haber kuruluşları da finansal zorluklar karşısında dijital dönüşümlerini hızlandırıyor. Yayıncılığın devlerinden CNN, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan CNN+'dan sonra, bu kez daha erişilebilir bir modelle yeni streaming abonelik hizmeti **CNN All Access**'ı duyurdu. Aylık $6.99 gibi rekabetçi bir fiyatla piyasaya sürülen bu hizmet, dijital haber tüketiminin arttığı bir dönemde CNN'in pazar payını koruma çabasını gösteriyor. Bu yeni dijital hamlenin detayları, CNN yeni streaming abonelik hizmeti All Access fiyatı ve detayları haberimizde incelenebilir.

Kaynak: Variety