Pakistan sinemasının son dönemdeki en çarpıcı başarılarından biri olan korku filmi 'Deemak', ülkesindeki gişe rekorlarını altüst ettikten sonra şimdi de dünya genelinde izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Doğaüstü gerilimi ustalıkla işleyen film, Pakistan'dan çıkan bir yapımın küresel çapta nasıl yankı uyandırabileceğini kanıtlar nitelikte.

Yerel Başarıdan Küresel Açılıma: 'Deemak' Nasıl Bir Rekor Kırdı?

Rafay Rashdi'nin yönettiği ve Ayesha Muzaffar'ın kaleminden çıkan 'Deemak', Pakistan gişesinde 17.5 crore Pakistan Rupisi (yaklaşık 620.000 ABD Doları) hasılat elde ederek, ülkenin tüm zamanların en çok gişe yapan korku filmi unvanını kazandı. Bu rakam, Pakistan sinema endüstrisi için, özellikle de korku türü için, eşi benzeri görülmemiş bir başarıyı temsil ediyor. Film, bu başarısıyla sadece gişeleri doldurmakla kalmadı, aynı zamanda yerel hikayelerin Hollywood ve Bollywood yapımlarını bile geride bırakabileceğini gösterdi.

Yönetmen Rafay Rashdi, 'Deemak'ın başarısının Pakistan sineması için belirleyici bir an olduğunu belirterek, yerel hikayelerin evrensel bir çekiciliğe sahip olduğunu ve uluslararası izleyicilerin filmin duygusal ve kültürel derinliğiyle bağ kuracaklarına inandığını ifade etti.

Uluslararası Dağıtım ve Vizyon Takvimi

'Deemak', Ekim ayı itibarıyla Birleşik Krallık, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Kanada'da vizyona girerek uluslararası yolculuğuna başlayacak. Ardından Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerinde de gösterime sunulacak. Filmin uluslararası dağıtımını birden fazla şirket üstleniyor, bu da yapımın küresel potansiyeline olan inancı gösteriyor.

Konu, Oyuncu Kadrosu ve Ödüller

'Deemak', bir aile evinde tırmanan doğaüstü olaylar fonunda, bir kayınvalide ve gelinin çalkantılı ilişkisini mercek altına alıyor. Bu kültürel çatışmanın korku unsurlarıyla harmanlanması, filmi sadece bir gerilim değil, aynı zamanda toplumsal bir dram haline getiriyor. Filmde Faysal Quraishi, Sonya Hussyn, Samina Peerzada, Javed Sheikh ve Bushra Ansari gibi Pakistan sinemasının tanınmış isimleri yer alıyor. Yapım, aynı zamanda Şangay İşbirliği Örgütü Film Festivali'nde en iyi kurgu ödülünü kazanarak uluslararası alanda da tanınırlık elde etti.

İdari yapımcı Syed Murad Ali, 'Deemak'ı bir korku filminden öte, bir kültürel ihracat olarak nitelendirerek, Pakistan'daki başarısı ve uluslararası festival sahnesindeki takdirin, filmin evrensel rezonansının kanıtı olduğunu vurguladı.

Pakistan Korku Sinemasının Evrimi ve 'Deemak'ın Yeri

Pakistan'ın korku sineması tarihi, 1967 yapımı kült klasik 'Zinda Laash' (Dracula'nın Güney Asya yorumu) ile başlamış, ancak uzun yıllar düşük bütçeli yapımlar ve televizyon dizileriyle sınırlı kalmıştır. 2007'deki 'Zibahkhana' filmiyle modern bir canlanma yaşayan tür, 'Maya' (2015) ve 'Aksbandh' (2016) gibi yerel folklor unsurlarını kullanan yapımlarla gelişmeye devam etmiştir. 2023 yapımı 'In Flames' gibi sanatsal yönü güçlü filmler ise türün daha sofistike bir yöne kaydığını işaret ediyor. 'Deemak', bu evrimin önemli bir halkası olarak, hem ticari başarıyı hem de eleştirel beğeniyi bir araya getirerek Pakistan sinemasının küresel arenadaki yerini sağlamlaştırıyor.

'Deemak'ın bu başarısı, sadece Pakistan korku sinemasının değil, genel olarak yerel sinemanın uluslararası alanda rekabet edebilme gücünü göstermesi açısından da kritik önem taşıyor. Filmin getirdiği bu ivme, gelecekte daha fazla Pakistan yapımının dünya çapında tanınmasının önünü açabilir. Yerel hikayeler, doğru anlatım ve evrensel temalarla harmanlandığında, kültürel sınırları aşan bir etki yaratabiliyor.

Bu bağlamda, Hint sinemasının 2022'de dünya çapında büyük ilgi gören "Kantara" filmi, yerel folklorik öyküleri küresel bir kültürel fenomene dönüştürme potansiyelini açıkça göstermişti. Mütevazı bir bütçeyle çekilmesine rağmen dünya genelinde 50 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde eden "Kantara", özellikle akılda kalıcı görselleri ve büyüleyici şarkısı "Varaha Roopam" ile Hindistan sınırlarını aşan bir izleyici kitlesine ulaşmayı başardı. Şimdi ise bu efsanenin kökenlerine inen ön filmi "Kantara A Legend: Chapter 1" ile Rishab Shetty bir kez daha izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Bu genişleyen evren ve Rishab Shetty'nin efsaneyi nasıl genişlettiği hakkında daha fazla bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Bu küresel açılım, Nepal sinemasından gelen ve Nani Sahra Walker'ın ilk uzun metrajlı draması olan **'Shakti'** örneğinde de görüldüğü gibi, Batı dışı coğrafyalardan çıkan filmler için benzer zorluklar ve fırsatlar barındırıyor. Buffalo 8 ile yaptığı uluslararası dağıtım anlaşmasıyla ABD, Kanada ve Birleşik Krallık pazarlarına girmeye hazırlanan 'Shakti', dokuz yaşındaki kızının gizemli bir hastalığına çözüm arayan bekar bir annenin hikayesi üzerinden Nepal'in politik dönüşümünü ve toplumsal mücadelelerini derinlemesine işliyor. Yönetmen Walker, filmin Nepal'deki kadın hakları mücadelesiyle paralellikler kurarak, 'Shakti'nin hem ülkenin acil eylem çağrısına bir yanıt hem de adalet ve direncin evrensel bir hikayesi olduğunu vurguluyor. Ancak, bu tür bağımsız yapımların, Hollywood'un devasa pazarlama bütçeleri ve dağıtım ağlarıyla rekabet etmesi, finansman sağlama istikrarsızlığı, kültürel nüansların anlaşılması ve tanıtım eksiklikleri gibi önemli zorluklarla karşı karşıya olduğu da bir gerçek. Buffalo 8 gibi dağıtım şirketleri, 'Shakti' gibi değerli yapımların bu engelleri aşmasında ve dünya çapında hak ettiği değeri bulmasında kilit rol oynuyor. Bu filmler, sadece eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı kültürler arasında köprüler kurarak küresel farkındalığı artırıyor ve sinemanın toplumsal değişimdeki gücünü bir kez daha kanıtlıyor. Nepal draması 'Shakti'nin küresel dağıtımı ve önemi hakkında daha fazla bilgi edinmek için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Yerel ve bağımsız yapımlar bu zorluklarla mücadele ederken, Hollywood'un en büyük isimlerinin yer aldığı filmler bile ticari beklentileri karşılamakta zorlanabiliyor. Örneğin, Leonardo DiCaprio'nun Paul Thomas Anderson imzalı yeni aksiyon destanı 'One Battle After Another', 130 milyon doları aşan prodüksiyon maliyetiyle dikkat çekiyor ve gişede başa baş gelmek için yaklaşık 300 milyon dolar hasılat elde etmesi gerekiyor. Açılış haftasında 20-25 milyon dolar beklenen film, eleştirel başarısına (Rotten Tomatoes'ta %97) ve Oscar söylentilerine rağmen, Paul Thomas Anderson'ın genellikle sanatsal yönü güçlü ancak gişe rekortmeni olmayan filmografisi göz önüne alındığında, ticari bir risk taşıyor. Bu durum, film endüstrisindeki 'sanatsal özgünlük ile piyasa gerçekleri arasındaki hassas denge' tartışmasını yeniden gündeme getiriyor ve hatta Hollywood'un dev bütçeli yapımlarının bile izleyiciye ulaşma ve finansal sürdürülebilirlik potansiyeli taşımasının ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Leonardo DiCaprio'nun son filmi 'One Battle After Another'ın gişe potansiyeli ve detaylı analizi hakkında daha fazla bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: Variety - Deemak: Pakistan'ın Gişe Rekortmeni Korku Filmi Küresel Pazara Açılıyor