Çin sinema dünyası, son gişe rakamlarıyla büyük bir dönüşüme sahne oluyor. Zhao Linshan'ın yönettiği ve İkinci Dünya Savaşı'nın karanlık sayfalarına ışık tutan "Evil Unbound" filmi, gösterime girdiği ilk hafta sonunda adeta fırtına estirerek Çin gişesinin zirvesine yerleşti. Artisan Gateway'in verilerine göre, 19-21 Eylül hafta sonunda 881.7 milyon RMB (yaklaşık 122.5 milyon dolar) hasılat elde eden film, sadece dört günde toplam 170.4 milyon dolara ulaşarak yılın en güçlü çıkışlarından birine imza attı. Bu başarısıyla "Evil Unbound", küresel gişede de bir numaraya yükseldi. **Bu durum, sadece Çin sinemasının değil, tüm Asya içeriğinin küresel ölçekte yükselişini ve Hollywood'un önemli yetenek ajanslarının dahi bu pazara yöneldiğini gösteriyor.**

"Evil Unbound": Hassas Bir Tarihi Konu ve Gişe Başarısı

"Evil Unbound", İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya'nın 731. Birimi tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı zulümleri dramatize ediyor. Filmde Jiang Wu, Wang Zhiwen ve Li Naiwen gibi önemli isimler rol alıyor. Donma, gaz maruziyeti ve biyolojik silahlarla yapılan insan deneyimleri gibi tüyler ürpertici olayları konu alan film, bu hassas konuyu ele alış biçimiyle hem büyük ilgi topluyor hem de tartışmaları beraberinde getiriyor. Ulusal hafıza ve tarihsel travmaların beyazperdede işlenişi, Çin sinemasında önemli bir tema haline gelmiş durumda.

Jackie Chan'in Tahtı Sallandı: "The Shadow's Edge" İkinci Sırada

Son dört haftadır Çin gişesinin liderliğini koruyan, usta aktör Jackie Chan'in başrolünde olduğu "The Shadow's Edge" filmi, "Evil Unbound"ın güçlü çıkışıyla ikinci sıraya geriledi. Film, hafta sonunda 4.3 milyon dolar gişe yaparak toplam hasılatını 165 milyon dolara yükseltti. Bu durum, Çinli izleyicilerin güncel ve derin tarihsel konulara olan ilgisinin, aksiyon efsanesi Chan'in popülaritesini bile geride bırakabileceğini gösteriyor.

Diğer Dikkat Çeken Yapımlar ve Gişe Trendleri

Listenin üçüncü sırasında, Shanghai Animasyon Film'in fantastik macera türündeki "Nobody" filmi yer alıyor. Hafta sonu 3.3 milyon dolar hasılat yapan film, toplamda 227.1 milyon dolara (1.64 milyar RMB) ulaştı. Dördüncü sırada ise yine tarihsel bir drama olan "Dead to Rights" bulunuyor. 1937 Nankin Katliamı fonunda geçen ve belgelenmiş olaylardan esinlenen bu film, Japon işgali sırasında hayatta kalmak için kimlik değiştiren bir postacının sessiz direnişini anlatıyor. Film, hafta sonu 1.2 milyon dolar kazanarak toplamda 416.3 milyon dolarlık etkileyici bir hasılata ulaştı.

İlk beşi tamamlayan yapım ise Çin Medya Grubu'nun "Shenzhou 13" adlı belgeseli oldu. Çin'in uzayda tamamen çekilen ilk ultra yüksek çözünürlüklü 8K filmi olma özelliğini taşıyan bu belgesel, hafta sonu 800.000 dolar getirerek toplamda 4.8 milyon dolara ulaştı. Bu filmlerin çeşitliliği, Çin sinemasının fantastik maceralardan derin tarihsel dramalara ve yenilikçi belgesellere kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu gösteriyor.

Çin gişesindeki bu çeşitliliğin yanı sıra, Asya'nın genelinde sinema endüstrisi de önemli gelişmeler kaydediyor. Örneğin, Hindistan Sinema Federasyonu, 98. Akademi Ödülleri'nin Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisi için Neeraj Ghaywan imzalı "Homebound" filmini ülkenin resmi adayı olarak belirledi. Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) bölümünde dünya prömiyerini yapan ve Martin Scorsese'nin yürütücü yapımcılığını üstlendiği bu etkileyici dram, toplumsal katmanları ve insanlık hallerini derinlemesine işleyerek dikkatleri üzerine çekmişti. Hindistan'ın bu seçimi, uluslararası festival momentumu yüksek filmleri göz ardı ettiği yönündeki geçmiş eleştirilerin ardından, yerel özgünlük ile küresel erişimi dengeleyen yapımlara yöneldiğine dair güçlü bir işaret olarak yorumlanıyor. Singapur da Venedik Film Festivali'nde başarı elde eden Yeo Siew Hua imzalı "Stranger Eyes" filmiyle Oscar yarışında yerini alıyor. Bu gelişmeler, Asya sinemasının küresel arenadaki yükselişini somutlaştırırken, 24-30 Eylül tarihleri arasında sinemaseverlere kapılarını açan Pingyao Uluslararası Film Festivali (PYIFF), Paul Thomas Anderson'ın merakla beklenen son filmi 'One Battle After Another' ile açılışını gerçekleştirdi. Bu tür festivaller, bölgedeki yaratıcı gücü ve küresel işbirliklerini pekiştiriyor. Ayrıca, K-Pop müziğinin ve Kore kültürünün küresel etkisi de animasyon sektöründe "KPop Demon Hunters" gibi filmlerle somutlaşıyor. Maggie Kang'ın yönettiği bu film, otantik Kore hikaye anlatıcılığını merkeze alarak dünya çapında rekorlar kırdı ve K-Pop grubu Twice'ın kapanış şarkısıyla Billboard Top 100 listesine dört single sokarak büyük bir başarıya imza attı. Asya'nın kültürel genişlemesi ve "KPop Demon Hunters"ın başarısı hakkında daha fazla bilgiye UTA'nın Asya Genişlemesi ve KPop Demon Hunters Başarısı başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz. **Hindistan'ın Oscar adayı "Homebound" filmi ve diğer detaylar için Nexus Haber'in ilgili içeriğine göz atabilirsiniz.**

Çin Gişesi Büyümeye Devam Ediyor

Genel olarak, hafta sonu gişe geliri toplam 135.8 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlarla birlikte, 2025 yılının bugüne kadarki toplam hasılatı 5.76 milyar dolara yükseldi. Bu, 2024 yılının aynı dönemine göre %20.9'luk önemli bir artışa işaret ediyor. Çin gişesinin bu istikrarlı büyümesi, küresel sinema endüstrisi için de önemli bir gösterge olmaya devam ediyor.

Uzman Yorumu: Çin sinemasının son dönemde tarihsel dramalara ve milli duyguları harekete geçiren hikayelere yönelmesi dikkat çekicidir. "Evil Unbound" ve "Dead to Rights" gibi filmler, hassas tarihsel olayları ele alırken, izleyicinin bu konulara olan derin ilgisini de ortaya koyuyor. Ancak bu tür filmlerin tarihsel gerçekliği ne denli doğru yansıttığı ve milli duyguları ne ölçüde manipüle ettiği de zaman zaman eleştiri konusu olabilmektedir. Bu yapımlar, hem gişe başarısı hem de kültürel etki açısından önemli bir yere sahiptir. **Bu bağlamda, usta yönetmen Park Chan-wook da Busan Uluslararası Film Festivali'nde yaptığı açıklamalarda, yapay zekanın (YZ) sinema sektörüne olan etkisine ve izleyicilerin sinema salonlarına geri dönmesinin sektörün toparlanması için kritik önemine dikkat çekerek geleceğe dair endişelerini dile getirdi. Ayrıca, Hollywood'un önde gelen yetenek ajanslarının Asya pazarında karşılaştığı karlılık sorunları ve yeteneklere ödenen ücretlerdeki eşitsizlikler de, bu büyük pazardaki görünmeyen zorlukları gözler önüne seriyor. Öte yandan, Akademi Ödülleri'nin Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisi, Busan Uluslararası Film Festivali'nde "Yılın Asyalı Sinemacısı" ödülünü alan dünyaca ünlü İranlı yönetmen Jafar Panahi'nin de vurguladığı üzere, bağımsız sinemacıların kendi hükümetlerinden onay alma zorunluluğu gibi sistemik zorluklarla yüzleşiyor. Panahi, bu durumun birçok ülkedeki bağımsız sinemacılar için büyük bir engel teşkil ettiğini belirterek kategoriye radikal bir reform getirilmesi gerektiğini savunuyor.**

Bu haber metni, Variety'nin ilgili makalesinden derlenerek hazırlanmıştır.