Hollywood'un en sevilen aile komedilerinden biri olan 2003 yapımı Çılgın Cuma (Freaky Friday), yıllar sonra gelen devam filmi 'Freakier Friday' ile gündemde. Başroller Jamie Lee Curtis ve Lindsay Lohan'ın yeniden bir araya gelmesi hayranları heyecanlandırırken, projenin perde arkasından gelen bir haber büyük bir şaşkınlık yarattı. Orijinal filmin başarısının arkasındaki kilit isim olan yönetmen Mark Waters, devam filmine davet edilmediğini açıkladı.
Nisha Ganatra'nın yönetmen koltuğuna oturduğu yeni film, hem orijinal hikayeye saygı duruşunda bulunması hem de taze bir soluk getirmesiyle övgü topluyor. Ancak bu yeni başlangıç, orijinal filmin mirasını yaratan yönetmen için bir hayal kırıklığına dönüştü. Waters, projede yer almak için elini kaldırdığını ancak Disney'den bir davet alamadığını belirtti.
“Evet, ne yazık ki partiye davet edilmedim. Bir şekilde dahil olmayı, hatta bir yönetici yapımcı olarak projeye destek vermeyi çok istediğimi belirterek elimi kaldırdım. Ancak bana bir davet uzatılmadı.”
Bir Kariyeri Kurtaran Filmden Vefasızlığa Uzanan Yol
Mark Waters için 'Çılgın Cuma' sadece bir film değildi; aynı zamanda kariyerini iflasın eşiğinden kurtaran bir can simidiydi. 2001'deki 'Head over Heels' filminin gişede büyük bir hüsran yaratmasının ardından 'film hapishanesi' olarak tanımladığı bir döneme girdiğini belirten Waters, Disney ile yaptığı 'Çılgın Cuma' görüşmesinin her şeyi değiştirdiğini söylüyor.
Yönetmen, kendisine sunulan ilk senaryonun çok zayıf olduğunu ve Disney yöneticilerine dürüstçe, 'Bu senaryo iyi diyemem, çünkü yalan söylemiş olurum' dediğini aktarıyor. Waters'ın önerisiyle, Lindsay Lohan'ın canlandırdığı Anna karakteri okul gazetesinde çalışan bir 'inek' öğrenci yerine, bir rock grubunun asi solistine dönüştürüldü. Bu değişiklik, filmin dinamizmini tamamen değiştirdi ve büyük başarının kapısını araladı. Waters, bu başarının ardından yine Lohan ile birlikte çalıştığı bir başka kült gençlik filmi olan 'Mean Girls' projesini kaptığını da ekliyor.
Şeytanın Avukatı: Disney Neden Farklı Bir Yol Seçti?
Waters'ın dışlanması ilk bakışta bir vefasızlık gibi görünse de, stüdyonun kararının arkasında farklı motivasyonlar olabilir. 20 yıl sonra çekilen bir devam filminde, stüdyolar genellikle yeni ve taze bir bakış açısı getirecek bir yönetmenle çalışmayı tercih edebilirler. Yeni nesil izleyiciye hitap etmek ve hikayeyi modernize etmek için projenin başına Nisha Ganatra gibi farklı bir vizyona sahip bir ismin getirilmesi, Disney'in stratejik bir kararı olabilir. Ayrıca, orijinal ekibin ruhunu korurken, günümüz sinema diline daha hakim bir yönetmenin projeye daha fazla değer katacağı düşünülmüş olabilir.
Bu durum, Hollywood'un sevilen yapımların devamı veya yeniden çevrimleri konusunda sık sık tartıştığı bir ikilemi de gözler önüne seriyor. Örneğin, ikonik Evde Tek Başına (Home Alone) filminin yönetmeni Chris Columbus, yapımın 35. yıl dönümüne yaklaşırken, Hollywood'un bitmek bilmeyen 'yeniden çekim' (reboot) furyasına dair dikkat çekici eleştirilerde bulunmuştu. Columbus, 1990 yapımı filmin belirli bir zamanın ruhunu taşıdığını ve bu özel anı kopyalamanın imkansız olduğunu belirterek, "35 yıl önce yaptığımız bir şeyi geri dönüp yeniden yakalamaya çalışmanın bir hata olduğunu düşünüyorum. Bence rahat bırakılmalı," ifadelerini kullanmıştı.
Stüdyoların bu tür projelerde bilinen bir markanın pazarlama avantajı ve finansal riskleri en aza indirme arzusuyla hareket etmesi, bazen orijinal ruhu feda etme riskini de beraberinde getiriyor. Nitekim Disney'in 2021 yılında Disney+ platformu için 'Home Sweet Home Alone' adıyla yaptığı 'Evde Tek Başına' yeniden çekim girişimi, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük bir hayal kırıklığı olarak nitelendirilmişti. Bu başarısız deneme, o büyünün yeniden yakalanamayacağı tezini doğrular nitelikteydi ve orijinal yönetmenlerin vizyonuna sadık kalmamanın veya bir klasiği zorla modernize etmenin ne kadar riskli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Geçmişin Eleştirileri ve Özeleştiri
Waters, röportajında orijinal filmdeki Asyalı karakterlerin tasvirine yönelik yıllar sonra gelen eleştirilere de değindi. O dönemde Rosalind Chao'nun canlandırdığı karakterin ve ailesinin 'abartılı' olduğunun farkında olduğunu, ancak bunun herhangi bir grubu aşağılama amacı taşımadığını, tamamen absürt bir komedi unsuru olarak kullanıldığını belirtti. Yönetmen, “Geriye dönüp bakınca, eleştirilerde haklılık payı olduğunu görüyorum. Niyetimiz kötü olmasa da, bazı noktaların yersiz olduğu bir gerçek,” diyerek bir özeleştiri yapmaktan da çekinmedi.
Oyuncular Şaşkın: "Sular, Neredesin?"
Waters'ın projede olmaması sadece kendisini değil, filmin oyuncu kadrosunu da şaşırtmış. Çekimler sırasında birçok oyuncudan, “Sular, cehennemin dibindesin? Neredesin?” şeklinde mesajlar aldığını söyleyen yönetmen, bu durumu kendisi için bir kenara koyup yeni projelere odaklandığını belirtiyor.
Şu sıralar çikolata imparatorluğunun kurucusu Milton S. Hershey'in hayatını anlatan 'Hershey' filminin post prodüksiyonuyla meşgul olan Waters, “Artık enerjimi, 20 yıl sonra başkalarının yeniden çekmek isteyeceği yeni ve özgün filmler yapmaya ayırmalıyım” diyerek durumu kabullendiğini ifade ediyor. Yine de bu durum, Hollywood'da başarıyı getiren isimlerin, yıllar sonra projelerin devam filmlerinde nasıl kolayca göz ardı edilebileceğine dair acı bir örnek teşkil ediyor.
Bu haberin oluşturulmasında Variety'de yayınlanan bu makaleden yararlanılmıştır.