Moda dünyasının kalbi, Paris Moda Haftası'nın kapanış gününde, lüksün sembolü Chanel'in yeni bir döneme yelken açtığı Grand Palais'deki görkemli defilede attı. Yaklaşık 2300 davetlinin katıldığı, renkli bir galaksi temasıyla dekore edilen bu tarihi mekanda, tüm gözler markanın yeni Sanat Direktörü Matthieu Blazy’nin ilk koleksiyonundaydı. Bottega Veneta'dan ayrılarak Chanel'in kreatif dümenine geçen Blazy, efsanevi Gabrielle Chanel'in imza stillerini modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlayarak moda otoriteleri ve ünlü konuklardan tam not aldı.
Hollywood'dan Coşkulu Alkış: Blazy'nin Riski İşe Yaradı
Defilenin en dikkat çekici yanı, moda dünyasının sıkı kurallarının dışına çıkarak, davetlilerin Blazy'ye ayakta alkışlarla karşılık vermesi oldu. Sinema dünyasının en büyük isimleri bu tarihi ana tanıklık etti. Penélope Cruz, Tilda Swinton, Nicole Kidman, Pedro Pascal ve Margot Robbie gibi isimlerin bulunduğu yıldızlar geçidi, koleksiyona olan ilgiyi gözler önüne serdi.
Yakında eşi Javier Bardem ile Florian Zeller'ın “Bunker” filminin çekimlerine başlayacak olan Penélope Cruz, Blazy’nin ilk koleksiyonuna gösterilen coşkulu tepkiyi izlerken ‘duygusal’ anlar yaşadığını belirtti. Cruz, “Böylesine büyük bir risk aldı ve bu kesinlikle işe yaradı. Herkesin ayağa kalkıp onu alkışlaması... Paris Moda Haftası'nda böyle bir tepki almak gerçekten zor, bunu sık sık görmezsiniz ve o bunu hak etti” diyerek Blazy'nin markanın özünü korurken yeni bir soluk getirdiğini vurguladı.
Yeniden Tanımlanan Chanel DNA'sı: 'Seksi ve Sınırsız'
Matthieu Blazy, klasik Chanel kodlarını 21. yüzyılın ruhuyla harmanlama misyonunda başarılı oldu. Aktris Carrie Coon, Blazy’nin yaklaşımını “Chanel'in DNA'sını aldı, yapısını bozdu, sonra onu geri birleştirdi ve herkesin giymek isteyeceği şaşırtıcı kıyafetler yarattı. Onu tersine çevirdi, gerçekten seksi ve gerçekten cesur hale getirdi” şeklinde yorumladı.
10 yılı aşkın süredir Chanel elçisi olan Tilda Swinton ise Blazy'nin İlkbahar/Yaz koleksiyonunun “mutlak bir temiz hava esintisi” gibi hissettirdiğini ve “gelecek gibi” durduğunu söyledi. Swinton, özellikle giydiği eteklerin rahatlığına ve esnekliğine vurgu yaparak, tasarımların hem 21. yüzyıl konforunu hem de 1920'lerin Gabrielle Chanel ruhunu taşıdığını belirtti. Marion Cotillard da Blazy'nin feminenlik ve maskülenlik kodlarını akışkanlık ve vücut hareketleriyle harmanlayışından, özellikle de şeffaf hale getirdiği tüvit kumaşlardan etkilendiğini ifade etti.
Modaevlerinin ikonik direktörlerinden sonra göreve başlamak, sektördeki en zor görevlerden biri olarak kabul edilir. Chanel gibi Karl Lagerfeld ve daha sonra Virginie Viard'ın gölgesinin bulunduğu bir markada, Blazy'nin ilk koleksiyonuyla gelen coşkulu tepki, büyük bir riskin başarıyla sonuçlandığını gösteriyor. Blazy, “Chanel aşkla ilgilidir. Modada modernliğin doğuşu bir aşk hikayesinden gelir” sözleriyle koleksiyonun temelini atarak, modellere ikonik aşk şarkıları eşliğinde podyumda yürüme imkanı tanıdı. Bu romantik ve modern vizyon, eleştirmenler ve tüketiciler nezdinde markanın geleceğine dair umutları artırdı.
Defileye Katılan Ünlü İsimler
Grand Palais'deki bu büyük buluşmada sinema, müzik ve iş dünyasından birçok tanınmış isim yer aldı:
- Nicole Kidman (Kızları Sunday Rose ve Faith Margaret ile birlikte)
- Pedro Pascal ve Margot Robbie
- Penélope Cruz
- Tilda Swinton ve Marion Cotillard
- Sofia Coppola ve Carrie Coon
- Naomi Campbell ve Michaela Coel
- Jeff Bezos ve Lauren Sánchez
- Lily-Rose Depp
Kaynak: Haberde yer alan bilgilere ve fotoğraflara dair daha fazla detaya ulaşmak için, yıldızların defiledeki özel anlarını içeren orijinal galeriye Variety üzerinden erişim sağlayabilirsiniz.