BBC'nin Tartışmalı Gazze Belgeseli 'Gaza: How to Survive a Warzone' Ofcom Tarafından Kuralları İhlal Etmekle Suçlandı

Haber Merkezi

17 October 2025, 13:00 tarihinde yayınlandı

Ofcom'dan BBC'ye Ağır Ceza: 'Gazze: Savaş Bölgesinde Hayatta Kalmak' Belgeseli Yayın Kurallarını İhlal Etti

Birleşik Krallık medya düzenleyicisi Ofcom, aylardır süren incelemesini tamamlayarak BBC'nin 'Gaza: How to Survive a Warzone' (Gazze: Savaş Bölgesinde Hayatta Kalmak) isimli belgeselinin yayın kurallarını 'maddi olarak yanıltıcı' olduğu gerekçesiyle ihlal ettiğini duyurdu. Ofcom, bu durumu 'ciddi bir ihlal' olarak nitelendirirken, karar, tartışmaların odağı olan programın Şubat ayında BBC iPlayer'dan çekilmesinden aylar sonra geldi.

Cuma günü açıklanan karara göre, BBC'ye ağır bir yaptırım uygulanacak. Kamu hizmeti yayıncısı olan BBC, Ofcom'un bulgularını içeren bir açıklamayı, belirlenecek bir tarihte BBC Two kanalında yerel saatle 21:00'de yayınlamak zorunda kalacak. Bu karar, özellikle savaş bölgeleri gibi hassas konularda izleyici güveninin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İhlalin Gerekçesi: Hamas Yönetimi Bağlantısının Gizlenmesi

Ofcom'un soruşturması, ihlalin temel nedeninin belgeseldeki 13 yaşındaki anlatıcının (Abdullah) ailesi hakkındaki bilgilerin gizlenmesi olduğunu ortaya koydu. Abdullah'ın babası Ayman Alyazouri'nin, Hamas yönetimindeki Gazze idaresinde tarım bakan yardımcısı olarak görev yapması, seyircilerden saklanan hayati bir bilgiydi.

Ofcom, bulgularında, bu bilginin açıklanmamasının, izleyicilerin anlatıcıyı ve sunduğu bilgileri değerlendirmesi açısından son derece önemli olabilecek kritik bir bilgiyi göz ardı etmesi anlamına geldiğini belirtti. Düzenleyici, bu tür bir hatanın, özellikle İsrail-Gazze savaşı hakkındaki bir BBC programına duyulan yüksek güven seviyelerini zedreleme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

BBC'nin Kabulü ve İç Denetim Sonuçları

BBC, Ofcom kararını tamamen kabul ettiğini ve belirlenen yaptırıma uyacağını açıkladı. Bu kabul, kurumun Temmuz ayında yayınladığı kendi iç inceleme raporuyla da paralellik gösteriyordu. Editöryal Şikayetler Direktörü Peter Johnston tarafından yürütülen iç inceleme, belgeselin doğrulukla ilgili editöryal yönergeleri ihlal ettiğini tespit etmişti.

İç inceleme, belgeseli bağımsız şirket Hoyo Films'in ürettiğini ve bu şirketin üç üyesinin, anlatıcının babasının pozisyonunu bildiğini ortaya koydu. Ancak, belgesel yayınlandığında BBC personelinden kimsenin bu bilgiden haberdar olmadığı anlaşıldı. İç denetim, Hoyo Films'in BBC'yi kasıtlı olarak yanıltmadığı, ancak ihmalin büyük ölçüde yapım şirketine ait olduğu sonucuna vardı. En kritik bulgu ise, belgeselin tarafsızlık konusunda başka bir ihlal içermediği ve dış menfaatlerin içeriği uygunsuz bir şekilde etkilediğine dair hiçbir kanıt bulunmadığıydı.

Krizin Ardından Gelen Siyasi Tepkiler ve Güvenlik Önlemleri

Değer Katma: Güvenilirlik ve Şeffaflık Dengesi

Bu olay, sadece yayıncılık kurallarının teknik bir ihlali olmanın ötesinde, kamusal yayıncılığın zorlu coğrafyalardaki güvenilirliğini sorgulattı. BBC, bir yandan editoryal bağımsızlığını korumaya çalışırken, diğer yandan içerik kaynaklarının şeffaflığı konusunda ne kadar titiz olması gerektiğini acı bir şekilde öğrendi. Bu kriz, medyada kaynakların siyasi veya kurumsal bağlantılarının, içeriğin algılanma biçimi üzerindeki etkisini net bir şekilde gösterdi.

Bu tür etik krizler, sadece BBC’ye özgü değil; genel olarak ana akım medya kuruluşlarının, özellikle dijital çağda, standartlar ve tarafsızlık konusunda zorlandığını gösteriyor. Bu baskının en çarpıcı örneklerinden biri de, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın The New York Times aleyhine açtığı ve revize edilerek yeniden mahkemeye sunulan 15 milyar dolarlık devasa iftira davasıdır. Bu hukuki hamle, siyasi figürler ile bağımsız gazetecilik arasındaki gerginliği artırırken, ana akım medyanın kamuoyundaki algısının hukuki yollarla nasıl hedef alındığını gösteriyor. Donald Trump'ın The New York Times'a açtığı 15 milyar dolarlık iftira davasının detaylarını buradan okuyabilirsiniz. Örneğin, CBS News'te standartlar şefi olarak görev yapan Claudia Milne’in ayrılışı da, haber biriminin etik yönetimi ve kurumsal yapısının yoğun inceleme altında olduğu bir döneme denk gelmişti. Milne, meslektaşlarına yazdığı veda notunda, gazeteciliğin temelinin her zaman 'adil, dengeli ve tarafsız' bilgi vermeye devam etmek olduğunu vurgulamıştı. Bu tür üst düzey değişimler, geleneksel haber kuruluşlarının güvenilirliği sürdürme çabasını yansıtıyor. CBS Haber Standartlar Şefi Claudia Milne'in ayrılması ve etik yönetimindeki değişiklikler hakkında detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz.

Tartışma, Birleşik Krallık'ta siyasi gündeme de taşındı. Kültür Sekreteri Lisa Nandy, BBC personeline karşı neden disiplin cezası uygulanmadığını sorguladı. Ayrıca kamuoyu ikiye bölündü; 500'den fazla tanınmış kişi belgesele yönelik 'siyasallaşmış tepkiyi' kınayan açık bir mektup imzalarken, bazı gruplar da BBC'nin Gazze haberlerini genel olarak eleştirdi.

Yaşananların ardından BBC, benzer hataların önüne geçmek için yeni editöryal güvenlik önlemleri uygulamaya koydu. Bu önlemler arasında, tartışmalı güncel olay programlarının anlatıcıları için artırılmış inceleme, 'İlk Kapı' (First Gate) ve 'Son Kapı' (Final Gate) onay süreçleriyle editöryal kontrollerin güçlendirilmesi yer alıyor. Ayrıca BBC, Hoyo Films ile mevcut veya gelecekte planlanmış hiçbir yapım anlaşması olmadığını da kesin olarak doğruladı.

Kaynak: İngiltere medya düzenleyicisi Ofcom'un BBC Gazze belgeseli hakkında aldığı kararın detayları Variety'de yer alan orijinal haberde incelenmiştir.