Hollywood'un sevilen yüzlerinden Aubrey Plaza, bu yılın başında intihar ederek hayatına son veren yönetmen eşi Jeff Baena'nın ardından yaşadığı derin yası ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Yakın arkadaşı ve eski rol arkadaşı Amy Poehler'in 'Good Hang' adlı podcast programına konuk olan Plaza, acısını ifade etmek için kullandığı çarpıcı bir metaforla dinleyenleri derinden etkiledi.
'Korkunçlukla Dolu Bir Okyanus': The Gorge Metaforu
Plaza, yas sürecinin karmaşıklığını ve sürekli varlığını, başrollerini Miles Teller ve Anya Taylor-Joy'un paylaştığı Apple TV+ yapımı bilim kurgu filmi 'The Gorge' üzerinden anlattı. Filmin kendisi için ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade etti:
'Bu filmde bir yanda bir uçurum, diğer yanda başka bir uçurum var ve aralarında onlara ulaşmaya çalışan canavarlarla dolu bir vadi bulunuyor. Yemin ederim filmi izlediğimde 'Bu tam olarak benim yasımın bir tarifi gibi' diye düşündüm. Her an, hemen yanı başımda duran ve görebildiğim korkunçlukla dolu dev bir okyanus var. Bazen sadece içine dalıp o halde kalmak istiyorum, bazen sadece ona bakıyorum. Bazen ondan kaçmaya çalışıyorum. Ama o hep orada.'
Plaza'nın bu benzetmesi, yasın gelip geçici bir duygu olmadığını, aksine hayatın bir parçası haline gelen, zaman zaman uzaklaşılan ama asla tamamen kaybolmayan bir varlık olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, sevdiği birini kaybeden herkesin anlayabileceği evrensel bir gerçeği yansıtıyor.
Sessizliğin Ardındaki Trajedi: Jeff Baena Kimdi?
Aubrey Plaza ve Jeff Baena, 10 yıllık birlikteliklerinin ardından 2021 yılında evlenmişlerdi. Baena, 'Life After Beth' (2014) ve 'The Little Hours' (2017) gibi bağımsız filmlerde eşi Plaza'yı yönetmiş, sevilen bir sinemacıydı. 47 yaşındaki yönetmenin Ocak ayında gelen ani ve trajik ölümü, sinema dünyasını ve sevenlerini yasa boğmuştu. O dönemde aile, yaptıkları ortak açıklamada mahremiyetlerine saygı gösterilmesini rica etmişti.
Neden Önemli? Kameralar Önünde Yas Tutmak
Aubrey Plaza'nın açıklamaları, sadece kişisel bir trajedinin dışavurumu değil, aynı zamanda kamuoyuna mal olmuş figürlerin özel hayatlarındaki acılarla nasıl başa çıktıklarına dair önemli bir pencere açıyor. Toplum, genellikle ünlü isimlerin her zaman güçlü ve 'iyi' olmasını bekler. Ancak Plaza'nın bu dürüst ve savunmasız tavrı, yasın karmaşık ve kişisel bir süreç olduğunu, 'iyileşmenin' doğrusal bir yol izlemediğini hatırlatıyor. Bu tür açık diyaloglar, ruh sağlığı ve kayıpla ilgili tabuların yıkılmasına ve benzer acıları yaşayan insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmesine yardımcı oluyor.
Hayata Tutunmak ve Kahkahanın Gücü
Poehler'in 'Bu günlerde seni ne güldürüyor?' sorusuna Plaza'nın verdiği yanıt da oldukça anlamlıydı. Artık bir şeyler izlerken çok fazla gülmediğini belirten oyuncu, 'Beni güldüren en iyi şey komik arkadaşlarım' dedi. Bu cevap, en karanlık zamanlarda bile insan bağlarının ve samimi dostlukların iyileştirici gücünü gözler önüne seriyor.
Aubrey Plaza, şu an için 'idare ettiğini' ve dünyada ilerleyebildiği için minnettar olduğunu belirtse de, onun bu içten açıklamaları, yas sürecinin zorlu ve uzun bir yolculuk olduğunu bir kez daha gösterdi. Konuyla ilgili daha fazla detaya ve röportajın orijinaline Variety üzerinden ulaşabilirsiniz.
