Suudi Arabistan'ın sinema dünyasındaki iddialı adımlarından biri olan ve büyük bütçeli yapım 'Desert Warrior', sonunda Zürih Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapmaya hazırlanıyor. Bu yapım, Hollywood'un geleneksel prodüksiyon merkezlerinden uzaklaşarak uluslararası alana yöneldiği küresel bir dönüşümün de önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Zürih Film Festivali'nin yanı sıra, uluslararası sinema takvimi sonbahara girerken Toronto Uluslararası Güney Asya Film Festivali (IFFSA Toronto), prestijli Busan Uluslararası Film Festivali (BIFF), edebi uyarlamalar ile uluslararası işbirliklerine güçlü bir vurgu yapan Tayvan Yaratıcı İçerik Festivali (TCCF) ve sinema dünyasının köklü isimlerini onurlandıran Miami Film Festivali GEMS gibi önemli etkinliklerle hareketleniyor. Bu festivaller listesine, Brezilya sinemasının merakla beklenen yapımlarından 'Dolores'un dünya prömiyerini gerçekleştireceği prestijli San Sebastián Film Festivali de ekleniyor. Üç farklı kuşaktan kadının hayat mücadelesini ve hayallerini merkeze alan 'Dolores', The Open Reel aracılığıyla küresel pazarda da dikkat çekmeye başladı. Brezilya draması 'Dolores' hakkında daha detaylı bilgi ve ilk fragmanı için buraya tıklayabilirsiniz. Bu festivaller, sinema sanatının farklı coğrafyalardaki yansımalarını sergilerken, sektörün geleceğine yön veren önemli kararlara ve yeteneklere ev sahipliği yapıyor. Sinema dünyasındaki bu yeni adımlar ve uluslararası festivaller hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın. Anthony Mackie, Ben Kingsley ve Aiysha Hart gibi yıldız isimlerin rol aldığı yapım, uzun bir geliştirme sürecinin ardından izleyiciyle buluşacak.

Filmin Arka Planı ve Konusu

British yönetmen Rupert Wyatt'ın (Maymunlar Cehennemi: Başlangıç) yönettiği ve yaklaşık 150 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olan 'Desert Warrior', 7. yüzyıl Arabistanı'nda, İslam öncesi dönemde rakip kabilelerin çatışmalarına sahne olan bir coğrafyada geçiyor. Film, zalim İmparator Kisra'nın (Ben Kingsley) arabı prenses Hind'i (Aiysha Hart) cariyesi yapmak istemesiyle başlayan ve prensesin çöle kaçarak gizemli Haydut (Anthony Mackie) ile işbirliği yapmasını konu alıyor. Birlikte, daha önce birbirleriyle savaşan kabileleri Kisra'nın devasa ordusuna karşı birleştirmeye çalışırlar.

“Desert Warrior” filmi, Suudi Arabistan'ın küresel izleyiciler için yüksek kaliteli içerik üretme konusundaki iddialarının bir kanıtı olarak gösteriliyor.

2021 yılında NEOM şehrinin yakınlarındaki Neom çöl bölgesinde çekilen filmin yapım süreci, adı açıklanmayan yeniden çekimler, kurgu değişiklikleri ve olası iç çekişmeler nedeniyle oldukça sancılı geçti. Hatta yönetmen Rupert Wyatt'ın bir dönem projeden alındığı ancak daha sonra görevine iade edildiği belirtiliyor. Bu tür aksaklıklar, büyük bütçeli yapımlarda zaman zaman karşılaşılan ancak 'Desert Warrior' özelinde daha belirgin hale gelen bir durum olarak öne çıkıyor. Bu durum, filmin nihai halinin ne olacağı konusunda merak uyandırırken, aynı zamanda yapımcıların karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor.

Suudi Sinemasının Geleceğine Yatırım

MBC Studios'un yapımcılığını üstlendiği ve ABD'li yapımcı Jeremy Bolt ile Stuart Ford'un AGC Studios'u ile ortaklaşa hayata geçirilen “Desert Warrior”, Suudi Film Komisyonu ve 'Quality of Life' programı tarafından da destekleniyor. Bu destekler, hem Suudi hem de uluslararası yapımları teşvik eden nakit geri ödeme mekanizmalarını ve Suudi sinema endüstrisinin geleceğini şekillendirme çabalarını kapsıyor. Hollywood'un Los Angeles gibi geleneksel merkezlerden uzaklaşarak Atlanta, Londra gibi doluluk yaşayan pazarlara ve Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan bölgelere yöneldiği bu dönemde, ülkenin sağladığı bu nakit geri ödemeler, modern tesisler ve ekip derinliğine yapılan yatırımlar, Suudi Arabistan'ı küresel prodüksiyon sahnesinde önemli bir oyuncu haline getirme potansiyeli taşıyor. Uzmanlar, yatırım yapmaya istekli hükümetlerin manzarayı hızla değiştirebileceğini vurgularken, vergi teşvikleri ve gelişmiş altyapının prodüksiyon kararlarında belirleyici rol oynadığını belirtiyor. Bu tür destekler, ülkenin film endüstrisine yaptığı yatırımın altını çiziyor ve küresel sinemada daha fazla söz sahibi olma isteğini gösteriyor. Konuya dair daha fazla bilgi edinmek için küresel prodüksiyon sahnelerinin nasıl değiştiğini inceleyebilirsiniz.

AGC Studios'un uluslararası satış ve dağıtım kolu olan AGC International, filmin dünya satışlarını yürütüyor. Zürih Film Festivali'ndeki gala gösterimine filmin oyuncu kadrosunun da katılması bekleniyor. Bu prömiyer, filmin uluslararası alanda nasıl karşılanacağını görmek açısından kritik öneme sahip.

Bu tür büyük ölçekli projeler, hem yerel ekonomiye katkıda bulunma potansiyeli taşırken hem de ülkenin kültürel tanıtımına aracılık edebilir. Ancak, yapım sürecindeki aksaklıklar ve eleştiriler, projenin tam olarak beklentileri karşılayıp karşılamayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bu durum, izleyicilerin filme karşı hem meraklı hem de temkinli yaklaşmasına neden olabilir.

Kaynak: Variety