Türkiye'nin teknoloji ve gündem nabzını tutan bir yayın organı olarak, popüler kültürün ve yaratıcılığın, güncel sosyo-ekonomik sorunlara nasıl ayna tuttuğunu yakından izliyoruz. Bu bağlamda, yaklaşan en ilginç projelerden biri, Disney'in 'Mulan' ve Marvel'ın 'Black Panther: Wakanda Forever' gibi gişe rekortmeni yapımlarında konsept sanatçısı olarak görev almış Andrew Leung'dan geliyor.

Leung’un yaratıcılığını üstlendiği animasyon bilim kurgu dramedisi “Ancient China of Mars”, alışılmadık bir temayı ele alıyor: Mars yörüngesinde dökülen bir uzay istasyonunda ayakta kalmaya çalışan, başarısız bir Çin restoranı etrafında dönen göçmenlik mücadelesi. Dizi, 6-10 Ekim tarihleri arasında Roma’da gerçekleşen MIA Market’te sektör profesyonellerine sunuluyor. Bu uluslararası pazarda sunulan tek iddialı yapım "Ancient China of Mars" değildi; Dublin merkezli Deadpan Pictures ve Kanada'nın Shaftesbury Films işbirliğiyle hayata geçirilen, İrlanda bağımsızlık savaşında yer almış tamamen kadınlardan oluşan bir isyancı biriminin 1923 Chicago'sunun yeraltı dünyasına sürüklenmesini konu alan ‘The Roaring Banshees’ gibi Peaky Blinders tarzı gangster dizileri de büyük ilgi gördü. Bu projeye dair detayları öğrenmek için The Roaring Banshees yeni Peaky Blinders tarzı gangster dizisi içeriğimizi okuyabilirsiniz.

Dünya'dan Kaçış: Lees Ailesinin Kızıl Gezegen Macerası

Serinin merkezinde, Dünya’da yaşanan iklim değişikliği felaketleri ve tırmanan sosyo-ekonomik kast sistemi nedeniyle refah arayışında olan Çinli bir aile olan Lees’ler yer alıyor. Çocukları için daha iyi bir gelecek umuduyla Kızıl Gezegen'e doğru yola çıkan aile, kendilerini bekleyen zorlu gerçekle yüzleşiyor: Mars’a ulaşmak yerine, ne Dünyalı ne de Marslı sayılan, vatansız göçmenler için bir tutuklama merkezi görevi gören bir uzay istasyonunda mahsur kalıyorlar.

Burada açtıkları Çin restoranı, kök salma ve çocuklarını orta sınıfa çıkarma yolundaki ilk adımları olsa da, yabancı bir diyarda göçmenler için hiçbir şey kolay değil. Yaratıcı Leung’un ifadesiyle bu ortam, Mars’ın “terraforming edilmiş faşist cenneti” olarak tanımlanan bir dünyanın hemen eşiğinde yer alıyor.

Geleceğin Distopik Gerçekliği: 'Enshittification' Kavramı

Her iyi bilim kurgu eserinde olduğu gibi, “Ancient China of Mars” da ilhamını günümüzün giderek distopikleşen gerçekliğinden alıyor. Andrew Leung, günümüz teknolojilerinin kademeli olarak bozulmasını ve kötüleşmesini tanımlamak için teknoloji eleştirmeni Cory Doctorow tarafından ortaya atılan “enshittification” (boka batma/boklaşma) terimine atıfta bulunuyor.

Leung, günümüzde “Amerikan rüyasının bir fantezi gibi hissettirdiğini ve ulaşılamaz hale geldiğini” belirtiyor. Hikayenin, bu büyük dünyanın nimetlerinden tam olarak yararlanamayan, ancak buna katılan insanların, yani göçmenlerin deneyimi üzerinden anlatılmasının önemini vurguluyor.

Teknoloji Cenneti ve Göçmenler: Ütopya mı, Çalışma Kampı mı?

Leung, projenin temel fikrini şöyle açıklıyor: “Ya teknoloji dünyası (tech bro'lar) istedikleri her şeyi elde ederse? Onlar bu cenneti yaratsın. Ama cennete vardığınızda fark ediyorsunuz ki, siz bu cennete katılamıyorsunuz. Siz sadece bu cennetin Uber sürücülerisiniz.” Bu eleştirel bakış açısı, modern 'gig ekonomisi'nde (serbest çalışma ekonomisi) aşırı çalışan ve düşük ücret alan milyonlarca kişinin yaşadığı hayal kırıklığını evrensel bir bilim kurgu ortamına taşıyor.

Eleştirel Denge: Dramedi Formatının Gücü

Peki, bu kadar ağır ve güncel konuların (göç, iklim krizi, sınıf farkı) animasyonlu bir dramedi formatında ele alınması, bu sorunları hafifletme riski taşır mı? Yapımcı Neal Ludevig (Snarky Elephant Productions) ve Leung, tam tersini savunuyor. Ludevig, Leung’un hikayeyi Amerikalı göçmenlik hikayesinden çıkarıp “çok daha evrensel” bir yapıya dönüştürdüğünü belirtiyor. “Her ülkenin göçmenleri, her ülkenin toplumsal sınıf sistemleri ve yerinden edilmiş insanları var,” diyerek hikayenin uluslararası izleyiciye ulaşma potansiyelini vurguluyor.

Kişisel Deneyimden Evrensel Mesaja

Andrew Leung, çocukluğunun geçtiği Oregon’da, kasabadaki tek Çinli Amerikalı ailenin çocuğu olarak yaşadığı deneyimlerden ve ırkçı söylemlerden kaçıp ailesinin restoranına sığınmasından ilham aldığını belirtiyor. Ancak Leung, serinin sadece Çinli Amerikan hikayesi olmadığını, aksine, “Her şeyin sizin için yaratılmadığı bir dünyada sıkışıp kalmanın nasıl bir duygu olduğunu” anlattığını ifade ediyor.

Proje, Roma MIA Market'te güçlü bir ilgiyle karşılanırken, bilim kurgu türünün eğlence ve toplumsal eleştiriyi birleştirme gücünü bir kez daha kanıtlıyor. Leung, tüm bu ağır temalara rağmen, serinin izlemesi keyifli bir yapım olacağını belirtiyor.

Bu tip uluslararası pazarlarda rekabet artarken, ulusal sinemayı destekleme girişimleri de önem kazanıyor. Örneğin, Brezilya Turizm Ajansı (Embratur) ve sivil toplum kuruluşu Projeto Paradiso’nun iş birliğiyle hayata geçirilen **ScreenBrasil** programı, ülkenin sinema potansiyelini küresel pazarda daha görünür kılmak amacıyla ulusal uzun metrajlı kurmaca filmlere uluslararası dağıtım desteği sunuyor. Bu stratejik adım, sinema endüstrisini kültürel ve ekonomik bir ihracat aracı olarak kullanma vizyonunu yansıtıyor. Brezilya’nın sinema aracılığıyla kültür ihracatı stratejisi hakkında daha fazla bilgi için ScreenBrasil Türkiye Brezilya kültür ihracatı Projeto Paradiso Embratur içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Leung’un projesi gibi vizyoner yapımlar, Avrupa dizi sektöründeki ortak yapım pazarlarında giderek artan bir rekabetle karşılaşıyor. Örneğin, Tallinn Black Nights Film Festivali (PÖFF) bünyesindeki TV Beats Ortak Yapım Pazarı'nda bu yıl rekor sayıda başvuru görülürken (56 başvuru), bu da bağımsız yapımcılar için 50.000 Avro değerindeki prestijli Avrupa Konseyi Dizi Ortak Yapım Geliştirme Ödülü gibi teşviklerin ne kadar hayati olduğunu gösteriyor. Bu rekabet ortamında öne çıkan ve sinema dünyasının tanıdık isimlerinin yer aldığı iddialı projeler hakkında daha fazla bilgi almak için Tallinn TV Beats ortak yapım pazarı rekor başvuru haberimizi inceleyebilirsiniz.