28 Yıl Sonra: The Bone Temple'ın İlk Fragmanı Çıktı! Zombi Kıyametinde İnsanlık Sınavı

Haber Merkezi

03 September 2025, 10:52 tarihinde yayınlandı

28 Yıl Sonra: The Bone Temple Fragmanı Yayınlandı! Yeni Zombi Kıyameti Kapıda | SenNexus
```html

Korku ve gerilim sinemasının kült serilerinden "28 Gün Sonra"nın uzun zamandır beklenen devam filmi, "28 Yıl Sonra: The Bone Temple" ilk fragmanıyla izleyicilerin karşısına çıktı. Sony Pictures tarafından yayınlanan bu fragman, serinin hayranlarını hem heyecanlandırdı hem de post-apokaliptik İngiltere'nin karanlık atmosferine geri döndürdü. Yönetmenliğini Nia DaCosta'nın üstlendiği film, bilindik zombi kıyameti temasına yeni ve ürkütücü bir bakış açısı getiriyor.

İnsanlık mı, Virüs mü? Gerçek Tehdit Ne?

Film, "28 Yıl Sonra" olaylarının ardından başlıyor. Spike (Alfie Williams), Sir Jimmy Crystal (Jack O’Connell) ve akrobatik katiller çetesiyle tanıştıktan sonra kendisini kabusun içinde bulur. Bu sırada Dr. Kelson (Ralph Fiennes), dünyayı bildiğimiz şekliyle değiştirebilecek sonuçları olan şok edici yeni bir ilişki geliştirir. Filmin resmi özetine göre, "The Bone Temple" dünyasında enfekte olanlar hayatta kalmak için en büyük tehdit değil; hayatta kalanların insanlık dışı davranışları daha tuhaf ve korkutucu olabilir.

Bu vurgu, zombi filmlerinin evriminde önemli bir noktayı işaret ediyor. Artık sadece enfekte ordularından kaçmak yerine, hayatta kalanların kendi içlerindeki canavarla yüzleşmesi, hikayeye daha derin bir psikolojik katman ekliyor. Ancak bu tema, birçok post-apokaliptik yapımda sıkça işlendiği için "The Bone Temple"ın bunu ne kadar özgün bir şekilde sunacağı merak konusu. Seri, bu klasikleşmiş fikre nasıl bir yenilik getirecek, göreceğiz.

Yıldızlar Geçidi: Geri Dönenler ve Yeni Yüzler

Filmin kadrosunda Ralph Fiennes, Emma Laird, Maura Bird, Erin Kellyman ve Chi Lewis-Parry gibi isimler yer alıyor. Serinin ilk filmi "28 Gün Sonra"dan tanıdığımız Cillian Murphy de Jim rolüyle kısa bir süreliğine bu yapımda boy gösterecek. Ancak Murphy'nin hayranlarını asıl heyecanlandıran haber, yapımcı Danny Boyle'dan geldi:

Danny Boyle, Variety'ye yaptığı açıklamada, Cillian Murphy'nin "28 Yıl Sonra: The Bone Temple" filminde küçük bir rolü olsa da, üçüncü filmde "muazzam bir karakter" olacağını doğruladı. Bu durum, Murphy'nin karakterinin gelecekteki serideki merkezi rolünü şimdiden vurguluyor ve uzun vadeli bir planın parçası olduğunu gösteriyor.

Ayrıca, Jack O’Connell ve Ralph Fiennes'in "The Bone Temple"da daha büyük rollere sahip olacağı ve ilk filmde kısaca değinilen anakara olay örgüsünü daha fazla detaylandıracağı da belirtildi.

Kamera Arkasındaki Güç: Deneyimli Bir Ekip

"28 Yıl Sonra: The Bone Temple"ın senaryosunu Alex Garland kaleme alırken, yapımcılığını da üstlendi. Yönetici yapımcı koltuğunda Danny Boyle, Andrew Macdonald, Peter Rice ve Bernie Bellew gibi sektörün önemli isimleri bulunuyor. Filmin yapımını Columbia Pictures, DNA Films ve Decibel Films üstlenirken, dağıtımını ise Sony Pictures gerçekleştiriyor. Bu güçlü isimlerin bir araya gelmesi, serinin kalitesini koruyacağı yönündeki beklentileri artırıyor.

Vizyon Tarihi ve Beklentiler

"28 Yıl Sonra: The Bone Temple", sinemaseverlerle 16 Ocak 2026 tarihinde buluşacak. Fragmanın yayınlanmasıyla birlikte filmin detayları daha da netleşirken, serinin hayranları için bu tarih şimdiden takvime işaretlenmiş durumda.

SenNexus'tan Öne Çıkanlar:

  • Serinin Mirası: "28 Gün Sonra" (2002) ve "28 Hafta Sonra" (2007) filmleri, zombi alt türüne getirdikleri yenilikçi yaklaşımlar ve hızlı zombileriyle korku sinemasında çığır açmıştı. Yeni film, bu mirası ileri taşıyabilecek mi?
  • Odak Değişimi: Enfekte insanlardan çok, hayatta kalanların zalimliğine odaklanılması, hikayeye daha derin bir sosyolojik ve psikolojik katman ekliyor. Bu, filmin sadece bir korku filminden öteye geçme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.
  • Cillian Murphy'nin Geleceği: Başrolde olmasa da Murphy'nin üçüncü filmdeki büyük rolü, hayranlar için serinin geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu, üçlemenin planlı ve tutarlı bir evrene sahip olduğunun işareti olabilir.
  • Yaratıcı Ekibin Geri Dönüşü: Danny Boyle ve Alex Garland gibi orijinal serinin beyni olan isimlerin yapımcı ve yazar olarak projede yer alması, serinin ruhunun korunacağı konusunda güvence veriyor.

Jordan Peele'ın Dördüncü Filmi Ertelendi: Gizem Perdesi Arkasındaki Bekleyiş

Korku sinemasına modern bir soluk getiren ve "Get Out", "Us", "Nope" gibi eleştirmenlerden tam not alan filmlerin yönetmeni Jordan Peele'ın dördüncü uzun metrajlı filmi için bekleyiş ne yazık ki uzuyor. Universal Pictures, Oscar ödüllü yönetmenin merakla beklenen yeni projesini takviminden çıkardığını duyurdu. Aslında 2024 Noel döneminde vizyona girmesi planlanan bu film, Hollywood'daki yazar ve oyuncu grevleri nedeniyle önce 2026 Cadılar Bayramı'na ertelenmişti. Şimdi ise süresiz olarak belirsiz bir tarihe ötelendiği ve çekimlerine henüz başlanmadığı belirtiliyor.

Jordan Peele'ın filmleriyle ilgili en belirgin özelliklerden biri, konusu hakkında vizyon tarihine kadar neredeyse hiçbir bilginin sızmamasıdır. Yeni projenin de bir korku gerilim filmi olacağı dışında detay bilinmiyor. Peele, projesi hakkında "Bir sonraki projemin bana netleştiğini hissediyorum ve doğru yapabilirsem, en sevdiğim film olabilecek başka bir filmim olduğu için heyecanlıyım" ifadelerini kullanmıştı. Bu durum, yönetmenin mükemmeliyetçi yaklaşımını ve yaratıcı sürecindeki titizliğini gözler önüne seriyor. Bu ertelemenin ardında kreatif vizyonun olgunlaşması, senaryo üzerindeki son dokunuşlar veya prodüksiyon öncesi hazırlıkların beklenenden uzun sürmesi gibi pek çok faktör etkili olabilir.

Jordan Peele kendi yönetmenlik koltuğunda olmasa da, yapımcı olarak aktif kalmaya devam ediyor. Universal, Peele'ın yapımcılığını üstlendiği spor-korku filmi "Him"i 19 Eylül'de sinemalarda vizyona sokacak. Tyriq Withers'ın büyük hırsları olan bir çaylak futbolcuyu, Marlon Wayans'ın ise efsanevi bir oyun kurucuyu canlandırdığı film, Wayans'ın karakterinin Withers'ı kanatları altına alıp büyüklüğün karanlık (ve doğaüstü) bir bedeli olduğunu göstermesini konu alıyor. Marlon Wayans'ın beklenmedik dramatik performansı şimdiden konuşulmaya başlandı. Jordan Peele'ın dördüncü filmiyle ilgili güncel gelişmeleri ve tüm detayları Jordan Peele Yeni Film Vizyon Tarihi Ertelendi: Universal başlıklı yazımızdan takip edebilirsiniz.

Hint Sinemasından Heyecan Verici Bir Korku Projesi: Patrick Graham ve Gerçek Bir Trajedi

Korku ve gerilim dünyasından bir diğer dikkat çekici gelişme de, Netflix'in beğenilen korku serileri "Ghoul" ve "Betaal"ın yaratıcısı Patrick Graham'dan geliyor. Graham, gerçek bir Hint trajedisinden esinlenerek kaleme aldığı ve henüz ismi açıklanmayan yeni bir uzun metrajlı korku filmiyle Hint sinemasına geri dönüyor. Bu projede genç yetenek Ahan Shetty başrolü üstlenirken, film korku ve romantizmi harmanlayarak seyirciye benzersiz bir sinematik deneyim sunmayı hedefliyor. Yapımcılığını Not Out Entertainment çatısı altında Khyati Madaan ve Prashant Gunjalkar'ın üstlendiği film, Blumhouse Television ile olan yakın ilişkisiyle de dikkat çekiyor. Gerçek bir trajediden ilham alması, filmin hem büyük bir potansiyel taşıdığını hem de ciddi bir sanatsal sorumluluk gerektirdiğini gösteriyor. Bu ve benzeri güncel film haberlerine Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz.

Kathryn Bigelow Sekiz Yıl Sonra Geri Dönüyor: 'A House of Dynamite' ile Nükleer Tehlikeye Dikkat Çekiyor

Sekiz yıllık bir aranın ardından usta yönetmen Kathryn Bigelow, sinema dünyasına iddialı bir dönüş yaptı. Yeni filmi 'A House of Dynamite', 82. Venedik Film Festivali'nde dünya prömiyerini gerçekleştirerek küresel bir tehdit olan nükleer savaş konusunu çarpıcı bir dille ele aldı. Başrollerini Idris Elba ve Rebecca Ferguson'ın üstlendiği film, Beyaz Saray yetkililerinin ABD'ye yönelik füze saldırısı tehdidiyle başa çıkma mücadelesini gerilim dolu bir atmosferde seyirciye sunuyor.

Bigelow, filmin sadece bir sinema eseri olmadığını, aynı zamanda nükleer cephaneliğin azaltılması gerektiğine dair küresel bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti. Yönetmen, insanlığın nükleer silahlar konusunda "bir dinamit evinde yaşadığını" ifade ederek uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı. Filmin senaristi Noah Oppenheim da, hikayenin nükleer çağın başlangıcından bu yana dünyanın gerçekliğini yansıttığını, günümüzde dokuz ülkenin insan medeniyetini birkaç kez yok edebilecek nükleer cephaneliğe sahip olduğunu ve bir bireyin (başkanın) kullanımını tek başına onaylayabildiği bu sistemin korkunçluğunu dile getirdi. Idris Elba ise çekim sürecini "bir belgeselin içinde olmak" olarak tanımlayarak, filmin izleyiciyi gerçek bir durum odasındaki yoğun atmosfere taşıma amacını taşıdığını aktardı. Kathryn Bigelow, daha önce 'The Hurt Locker' filmiyle 10 dakika ayakta alkışlanmış ve En İyi Yönetmen Oscar'ını kazanan ilk kadın yönetmen unvanını elde etmişti. Bu önemli geri dönüş ve filmin uyarıcı mesajı hakkında daha fazla detaya Kathryn Bigelow: 'A House of Dynamite' ve Nükleer Tehlike başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Bu haberin kaynağı Variety olmuştur.

```